ISBN13 978-975-342-125-6
13x19,5 cm, 160 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
tümceler, 1990
yürüme, 1992
hani, 1993
yakın, 1997
ile, 1999
uzak, 1999
Çengelköy Defteri, 2001
olmayalı, 2003
Doğançay’ın Çınarları, 2004
benlik, 2005
sayıklamalar, 2005
Geç Gelen Ağıtlar, 2005
kesik esin/tiler, 2005
ol/an, 2005
Meşe Fısıltıları, 2007
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

YAŞAM (ki)'den, s. 43-51

1.

Yaşamın, en temelde, bağımsız, kendine yeterli olmaya

çalışmanın süreci olacak — doğumda, tam bağımlıydın;

sonda, ölümde ise, —başarabilirsen— tam bağımsız

olabileceksin.

Ama, ikisinin (doğum ile ölümün) arasında, hep bir

gelişme olacak yaşamın : bir 'ilerleme' değil; şu ya da

bu yönde, bir gelişme...

Kendine yeterli olma, bağımsız olma yönünde ise, gelişmen,

hep, başka kişilerle kurduğun ilişkilerin içinden geçerek

yürüdüğün bir yol olacak.

Bağımsızlığın, bağımlılıklardan geçecek.

Yaşamını, ancak bağımlılıkların içinde bağımsız

kılabilirsin — ki, yaşamı özgürleştirmen, onu, sürekli,

bir yerlere bağlayıp, sonra, o yerlerden koparabilmen

olsun.

Yaşam, kopmadan kurtulamaz —

ama bağlanmadan da kopamaz.

Yaşamında kurtuluş, hep, bağlanıp —kendini

bağlayıp— sonra, hep, bağlarını koparman olacak.

2.

Yaşamın, seni ulaşman gereken düzeyin altında tutmağa

çalışan eğilimlerle (bu arada kendininkilerle de)

savaşmakla geçecek. — Bu yüzden de, ulaşman

gereken düzeye ulaşamayacaksın; yani, başarılı olacak

o eğilimler, sonunda. Zaten, belki, istedikleri de budur:

Senin, onlarla savaşmak yüzünden, ulaşman gereken

düzeyin altında kalman...

Ama savaşacaksın, gene de : sonuç her iki durumda da

aynı olmayacak mı zaten — sen, zaten, ulaşman

gereken düzeyin altında kalmayacak mısın ki? —

Ama, savaşırsan, en azından (nereye gelebilirsen)

geldiğin düzeye savaşarak gelmiş olacaksın — bu da boşuna

olmayacak.

3.

Yaşamın, çatışma olacak — kendinle ve bütün

ötekilerle çatışmalar yaşaman...

Yaşam, kendiyle çatışmadır — çarpışma, savaşma : ki,

sonunda da, tabiî, kaybetmektir — savaşı da,

kendini de...

4.

Yaşamın, kendi kendine ağırlık haline getirdiğin

şeylerin altında ezilmenin süreci olacak.

Yaşamı 'hafifçe' yaşayabilseydin, yaşamın olayları da

uçup giderler, sana yük olmazlardı — ama o zaman da,

uçucu, boş olurdu yaşamın. Bu yüzden, yaşadığın her olayı

'ağır'laştıracaksın; ki uçup gitmesin, omuzuna çöksün;

sen de onun yükünü taşıyasın.

Yaşaman, yaşamın yükünü yüklenmen olacak.

Yaşam, yükleneceğin yüktür.

Yaşamın, yükündür.

5.

Yaşamın ne denli yük olduğunu biliyorsun; bileceksin

— bu yükü omuzlarından atmadığına, atamadığına,

ya da atmak istemediğine, isteyemediğine göre de,

onu taşımalısın, taşımak zorundasın, taşıyacaksın —

ki, zaten, işte, taşıyorsun...

(Kundera Sisyphus hep yeniden gerisin geriye yuvarlanacak olan taşını hep yeniden yüklenip tepeye taşır. Camus'ye göre, "mutlu olduğunu düşünmeliyiz" onun.)

6.

Yaşamda atmak isteyeceğin her adımın

bir bedeli olacak : ancak bedeli ödemeğe

hazır olursan atabileceksin o adımı — bedeli

'peşin' ödeyemeyeceksin; adımı atmaya hazır değilsen,

bedeli de ödeyemezsin: Adımı atma anında,

bedeli de ödemeğe hazır hâle gelmiş olacaksın.

7.

Yaşamın, gitmek isteyebileceğin yerdir —zaten,

bu yaşamı yaşadığına göre, oraya gitmek istemişsin,

istiyorsun demektir : yaşam, gittiğin —ve gitmek

istediğin; zaten de gideceğin— yerdir.

— Zaten, işte, oradasın...

8.

Yaşam gidince ne yapacağını bilemediğin, ama gitmek

istediğin yerlere doğru katettiğin yollardan oluşacak —

ki, bunlar, belki, o yerlere gitmek istediğini bile ancak

sonradan anlayacağın yollar olacak...

9.

Yaşamın öyle noktalara gelecek ki,

eski çerçevesinden çıkıp dört bir yana açılan

yol ağızlarında duruyor olacak;

ama, göreceksin ki, bu yollar hiç de

yeni yerlere ulaşmıyor — hatta, hiçbir yere ulaşmıyor :

'çıkmaz sokak', hepsi...

Yaşamın 'çıkmaz sokak'lara çıkmakla geçecek

— hem de, bunlardan değil çıkmak,

giremeyeceksin bile onlara!

Yaşamın çıkılamazlıklara girememekle geçecek.

10.

Yaşamın, sürekli gireceğin çıkmazlardan oluşacak;

hep girip, hep çıkacaksın çıkmazlara, çıkmazlardan :

son gireceğin çıkmaz da, hiç çıkamayacağın çıkmaz

olacak — sen en son çıkmazına girdiğinde,

yaşamın da 'düze' çıkacak...

11.

Yaşamının büyük bir bölümü,

yaşamına yön verme çabalarınla geçecek

— öyle ki, gün gelecek, bakacaksın,

yaşamın, yön bulma çabasıyla döne döne,

yola hiç çıkamamış...

Yaşamın yönünü bulmağa çalışırken,

yaşamın yolunu bulamayacaksın.

Yaşamın, yön bulmaya çalışırken, yolsuz kalacak

— yaşamın yönünü bulacağım derken,

yolunu yitireceksin.

— Sonunda, yaşamın yönünü bulsan

—bulduğunu sansan— bile, bakacaksın ki,

yolunu yürüyecek durumda değilsin artık...

Yaşamın, yönsüz —yönü olsa bile, yolsuz— kalacak:

Yönsüz, hem de, yolsuz yaşayacaksın.

Yaşamının yolu hiç olmayacak;

belki, yönü olsa bile...

Yaşamının yolu yok.

12.

Yaşamda sık sık istemediğin durumlarda

kalacaksın — ama, geriye dönüp böyle durumlara

giriş nedenlerini düşündüğünde, göreceksin ki,

o durumlara girmen, her seferinde

senin bir duruma girmek istemenden kaynaklanmış —

yaşamının durumlar zincirini izlediğinde,

bulacağın, hep, kendin olacak.

Yaşamında, hep, kendini, girmek istemediğin

durumlara sokmak isteyeceksin — ve,

sokacaksın...

13.

Yaşamını önceden yaşamağa çalışacaksın hep —

oysa olanaksızdır bu : yaşamın ancak yaşandıktan

—sen onu yaşadıktan— sonra,

senin yaşamın haline gelecek

Yaşamını yaşamadan yaşayamazsın

— yaşamın, yaşanınca, yaşamındır.

Ama yaşamını önceden yaşamağa çalışmadan da

edemeyeceksin : yaşadığın kadarından çıkardığın

sonuçlar seni belirli yol ayırımlarına götürecek

— oralarda da, 'şuraya doğru / ya da buraya doğru'

kararını vermeğe zorlayacak:

Vermek zorundasın bu kararları.

Oysa senin kararlarına aldırmaz yaşamın —

karşına öyleşeyler çıkarır ki, uçup gider o

—sözümona 'derinlemesine düşünülmüş'—

kararlar, yönelmeler, hedefler :

çünkü, işte, yaşanmamışlardır.

İşte, yaşananlar alıp götürür yaşamını

— yaşamın da, budur işte:–

Yaşamın, yaşadıklarındır

— yaşamaya 'karar' verdiklerin,

ya da yaşamak 'istedik'lerin değil...

14.

Yaşamında hep 'sahici' olmaya, yaşadıklarını 'sahiden'

yaşamaya —yaşamı 'sahi' yaşamağa— çalışacaksın;

ama, yaşadıklarında hep bir sahtelik arkaplanı,

bir yapmacıklık çizgisi, bir uydurulmuşluk havası

boy gösterecek.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X