ISBN13 978-975-342-330-4
13X19,5 cm, 212 s.
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

KADIN ARGOSU SÖZLÜĞÜ DAVA DOSYASINDAN

Birinci Bilirkişi Raporu (Muzır Kurulu)

T.C. BAŞBAKANLIK

KÜÇÜKLERİ MUZIR NEŞRİYATTAN KORUMA KURULU

BİLİRKİŞİ RAPORU

Dosya No: 34

Rapor No: 2002/233

Rapor Tarihi: 23.12.2002

1. İSTEK:

Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.10.2002 tarih ve 2002/198 esas sayılı yazısına derkenar; aynı yer Cumhuriyet Başsavcılığının 1.11.2002 tarih ve 27644 Muhabere sayılı yazısı ekinde gönderilen "KADIN ARGOSU SÖZLÜĞÜ" isimli kitabın incelenerek, halkın ar ve haya duygularını incitir şekilde müstehcen olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu ile birlikte iadesi istenmektedir.

2. İNCELEME:

Metis Yayınları'ndan olan ve Filiz Bingölçe'nin yazdığı, 212 sahifeden ibaret, "Kadın Argosu Sözlüğü" adlıkitap bütünüyle incelendi.

Kitabın ilk sahifesinde Hulki Aktunç'un sunuşuna ve yazarı Filiz Bingölçe'nin önsözüne yer verildikten sonra, alfabetik sıraya uyularak kelime deyimlerin açıklamalarıyla birlikte sıralandığı gözlenmektedir.

Kitapta; bir edebi ve bilimsel eser niteliğine uygun düşmeyecek tarzda kelime ve deyimlerden oluşan anlatımlar, alfabetik sıraya uyularak örnekleme yoluyla aşağıya alınmıştır;

A

"Acıdık am verdik adımız orospu kaldı." İnsanlara gereksiz yere acımanın zarar getireceği konusunda alay yollu söylenir.

"Adam sandık eşeği götümüze girdi taşağı" (adam sanarsın yavşağı başında yarar taşağı). Beklenmedik kimseden beklenmedik kötülüğün geldiğini anlatmak için söylenir."

...

(Burada kitaptan örnekler verilmektedir.)

Z

"Zengin götü gibi ötmek." İleri geri konuşmak, yüksekten atıp büyüklenmek.

vb. ifadelere yer verilmektedir.

3. HUKUKİ DURUM:

Türk Ceza Kanununun 3.2.1986 tarihli ve 3266 sayılı kanunla değişik 426, 427 ve 428'inci maddelerinde müstehcenlik suçu müeyyide altına alınmıştır. Müstehcenlik suçunda maddi unsurların teşekkülü için ön şart bu fiillerin halkın ar ve haya duygularını incitmesi veya cinsi arzuları tahrik ve istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı olmasıdır.

Görüldüğü gibi ön şart iki hususu kapsamaktadır. Birincisi halkın ar ve haya duygularını inciten nitelikte olmasıdır. Bu nitelik başlı başına yeterlidir. İkinci husus ise, cinsi arzuları tahrik ve istisma eder nitelikte genel ahlaka aykırı nitelik taşımasıdır. Bu ikinci halde fiilin hem cinsi arzuları tahrik etmei ve hem de bunun istismar edilmesi birlikte aranacaktır. Buradaki istismardan maksat, insanlardaki cinsi tecessüsü genel ahlaka aykırı şekilde davet edip bundan bir menfaat amacı gütmektir.

Halkın ar ve haya duygusunu, ortalama edep duygusu olarak anlamak ve bu halin takdirinde normal bir ahlak görüşünü esas almak gerekir. Müstehcen şeyin başta gelen vasfı, başkası üzerinde cinsi tahrik ve istismara yönelik olmasıdır.

Türk Ceza Kanununun 427'inci maddesinin 2'inci fıkrasında; "426'ncı madde ile bu maddede yazılı evrak ve eşya müsadere ve imha olunur" hükmü yer almaktadır.

4. DEĞERLENDİRME:

Söz konusu kitaba; "Kadın Argosu Sözlüğü" isminin verilmesi nedeniyle içeriği hakkında bir değerlendirmede bulunulmadan önce argo ve sözlük kelimeleri üzerinde durmak istiyoruz.

Türk Dil Kurumunun yayınlamış olduğu Türkçe Sözlük isimli iki ciltlik kitapta "argo" sözcüğünün anlamı; Kullanılan ortak dilden ayrı olarak aynı meslek veya topluluktaki insanların kullandığı özel dil veya söz dağarcığı,

Mecazi anlamı ise; serserilerin, külhanbeylerinin kullandığı söz veya deyim olarak tarif edilmektedir.

Sözlük; Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan veya başka dillerdeki karşılıklarını veren eser olarak tanımlanmaktadır.

Yukarıdaki tanımlardan anlaşıldığı gibi argo kelimelerden sözlük olmayacağı, bir istisnai anlatım biçimi olan ve toplumumuzda da çok az kullanılan argonun; nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımıza mal edilmesi de ayrıca yadırganacak bir olgudur.

Bir toplumun sözlü ve yazılı bütün kültür değerleri dile aktarıldığı için dil sosyal yapının ve kültürün sadık bir aynasıdır.

Yine dil bir milletin evreni kendisine göre seslendirmesi, kâinatı ve hayatı kendisine göre adlandırması ve ona kendi damgasını vurmasıdır. Dolayısıyla aynı zamanda topluma biçim veren bir sistemdir. Bu haliyle dil milli birliğin çimentosu görevini yüklenmiştir.

Türk dili, ses ve şekil yapısı söz varlığı, deyimleri ve kavram incelikleri ile olduğu kadar üslubundaki güzellik ve zarafeti ile de milli ruha tercüman olmuştur.

Türk kadını da, iffet ve şerefiyle inanç ve düşüncesiyle toplumumuzun saygın bir üyesidir.

İnceleme bölümündeki alıntılardan da anlaşılacağı üzere; halkımız arasında çok istisnai ve belli gruplara has örtülü kullanım şekli olan argonun, kadınlarımız arasında yaygın kullanımı varmışçasına; "Kadın Argosu Sözlüğü" adlı kitapta toplanması Türk dilinin sadeliğine, kültürümüzün özüne ve ahlak timsali olan Türk kadınının saygınlığına gölge düşüreceği muhakkaktır. Kitapta yer alan; kadın erkek cinsel organlarını ifade eden kelime ve deyimlerde, hiçbir yabancılaşma ve başkalaşmaya gidilmeden tüm çıplaklığı ile ar ve haya duygularını rencide edecek şekilde alfabetik sıra halinde kitapta yer verilmesi, ahlaki açıdan da Türk kadınının imajını zedeleyecek ve uluslararası toplumda hak ettiği yeri almasını engelleyecek mahiyettedir. Kitabın bu haliyle bir sözlükten ziyade cinsel merakları gidermeye yönelik eser hüviyetini taşıdığı, Türk dilinin gelişimini engelleyici unsurlar içerdiği, kamusal hiçbir yararının mevcut olmadığı müşahede edilmektedir.

Bu nedenle; kitaptaki yazıların normal sınırlar içinde kaldığını ve toplumun sosyal normlarıyla çatışmadığını iddia etmek mümkün değildir. Zira insanlar ilkel hayatlarından bugüne kadar dünyanın her yerinde ve her toplumunda cinsi uzuv bölgesini kapalı tutmayı ve cinsi münasebetin gizliliğini vazgeçilmez kural olarak uygulaya gelmişlerdir. Bu, toplumumuzda da böyledir. Toplumumuzun ahlak anlayışı ve kuralları ile örf ve âdetleri cinsi münasebetin aşikârlığını kabul etmez. Toplumlar varlıklarını koruyabilmek ve toplum düzenini sağlayabilmek amacıyla sosyal normları oluşturmuşlardır. Basın-yayın, araç ve organları bizzat bu normlara uymak zorunda oldukları gibi, toplumu bu konuda yönlendirme, ikaz etme, hatırlatma görev ve sorumluluğu ile de yükümlüdürler. Bu görev ve sorumluluk toplumsal niteliktedir. Söz konusu kitapta yayınlanan yazıların bu toplumsal görev ve sorumluluk ile bağdaştırılması mümkün değildir. Söz konusu kitapta asıl ağırlığın müstehcenliğe yöneltilmiş olduğu, kitabın toplumun ahlak yapısıyla bağdaşmadığı ve halkın ar ve haya duygularını incittiği, cinsi arzuları istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.

5. MÜTALÂA ve SONUÇ:

İncelenen ve değerlendirilen "KADIN ARGOSU SÖZLÜĞÜ" isimli kitapta yer alan yazıların; halkın ar ve haya duygularını incittiği, cinsi arzuları istismar eder nitelikte genel ahlaka aykırı olduğu, Türk Ceza Kanununun 426'ncı maddesini ihlal ettiği, dolayısıyla müstehcen bulunduğu oy birliği ile mütalâa edilmiştir.

Başkan: Ali Çakı; Üyeler: Mustafa F. Ağaoğlu, Bülent Gökgöz, Rasim Baş, Nurettin Başer, Ahmet Sönmez, Dr. M. Rıfat Köse, Hüseyin Akbulut, Prof. Dr. Neriman Aral, Ahmet Arpa, Nazmi Bilgin

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X