 | Bilge Ulusman"Bir Erkek Vasat Bir Yazar Olabilir Ama Bir Kadın Asla!" Eda Yılmayan, gazetepencere.com, 27 Nisan 2025 Söyleyiniz bana yazmakta devam edeyim mi? Yazılarım bir gün okunmaya değer şeyler olabilecek mi? Ne kadar korkuyorum bilemezsiniz. Romanlarımı takip eden karilerden birçok, birçok mektuplar aldığım, onlardan çok sevgi ve alaka gördüğüm halde; memlekette eli kalem tutan adamlardan bir tanesinin benim için teşvik veya tenkit sözü yazmamaları benim cesaretimi öyle kırıyor ki… Halbuki bugün memlekette tercüme ve adapteden başka eser yok gibi… (…) Vaziyet böyle iken, yazıları acemice ve fena olsa bile kendi ruhundan ve kendi kaleminden akıtan yeni bir romancı etrafından teşvik görmemeli mi? (…) Yukarıdaki satırlar Muazzez Tahsin’e ait. Tahsin 26 Ekim 1937 tarihinde Halide Edib’e bu mektubu gönderir. Halide Devamını görmek için bkz. |  |
|
|
 | İlyas Tunç"20. yüzyılın acı hikâyesi: Ne çok gelecek ne az zaman" Abdullah Ezik, K24, 13 Mart 2025 20. yüzyılda dünyanın farklı yerlerinde vuku bulmuş siyasi, etnik, dinsel olayların, cinayet ve kırımların izini süren İlyas Tunç ile Ne çok gelecek ne az zaman üzerine konuştuk.Ne çok gelecek ne az zaman, okura 20. yüzyıla dair apayrı panoramalar sunan, başka başka coğrafyalarda dolanan bir kitap. Öncelikle bu kitabın hikâyesi/fikri sizde nasıl oluştu, gelişti?Acının sinir uçları sizden çok uzak bir coğrafyadaki başka bir insana ya da oradaki insandan size uzanabilir. Eskiden yaşadığımız çevreyle sınırlı kalsa da, dijital toplumda bu, dinlediğimiz haberler, izlediğimiz görüntüler, okuduğumuz kitaplar sayesinde daha kolay gerçekleşmektedir. Kitabın hikâyesi bu noktada Devamını görmek için bkz. |  |
|
|
| İlyas Tunç"Acının efsanesi, kutsallığı olmaz" Tuğçe Çelik, Birgün, 20 Şubat 2025 Çevirmen ve yazar İlyas Tunç’un Metis Yayınları’ndan çıkan Ne Çok Gelecek Ne Az Zaman başlıklı kitabı, 20. yüzyılda dünyanın dört bir yanında siyasi, etnik ya da dinsel nedenlerle yapılan kırım ve katliamları ele alıyor. Kitap, yüzyılın henüz başında Kongo’da yerlilerin öldürülmesiyle başlayıp hemen her yıla birkaç katliamın sığdırıldığı vahşi örneklerle devam ediyor. Kitabı, “Acının efsanesi olmaz, kutsallığı da. Tarihe özgü kavramlardır bunlar. Efsaneleştirilmiş ya da kutsallaştırılmış bir tarihi ise sorgulamak gerekir. Böyle bir sorgulama acılarımızı hatırlamakla mümkündür. Din, dil, ırk, millet gibi, tarihsel düzleme çekilmiş etnik kavramların ötesinde bir duygudur çünkü acı” sözleriyle özetleyen Tunç ile Devamını görmek için bkz. |  |
|
|
 | Hanno Sauer"Ahlakın tarihi insan evriminin de tarihidir..." Aynur Kulak, K24, 27 Mart 2025 2016 yılında Hollanda’daki Utrecht Üniversitesi’nde çalışmaya başlıyorsunuz ve halen aynı üniversitede felsefe, ahlak psikolojisi ve ampirik meta-etik alanlarında dersler veriyorsunuz. Akademik çalışmalarınız içerisinde özellikle ahlak psikolojisiyle yollarınız nasıl kesişti?Almanya’da küçük bir üniversite kasabası olan Marburg’da ve daha sonra Frankfurt am Main’da felsefe ve edebiyat okudum. Doktora için Pauline Kleingeld liderliğinde etiğe deneysel yaklaşımlar üzerine bir proje üzerinde çalışmak üzere Leiden Üniversitesi’ne gittim. Böylece deneysel bir bakış açısıyla felsefe yapmaya başladım. Ancak felsefenin dışındaki diğer disiplinlerle, özellikle de sosyal bilimlerle her zaman ilgilendim, bu yüzden bu Devamını görmek için bkz. |  |
|
|
 | Nurdan Gürbilek"Metnin hemen duyulmayan seslerini belirginleştirmek..." Can Tezel, K24, 20 Mart 2025 İlk olarak okuma pratiklerinizden söz açmak istiyorum. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda lisans ve yüksek lisans eğitimi aldınız. Fakat edebiyat eleştirisindeki üretiminiz dünya edebiyatının yanında Türkçe edebiyata da odaklanıyor. Türkçe edebiyatın birçok dönemini ve yazarını ele alan denemeler yazdınız, yazıyorsunuz. Bunların arasında en çok Vüs’at O. Bener, Bilge Karasu, Latife Tekin, Oğuz Atay, Yusuf Atılgan ve Tanpınar gözüme çarpıyor. Dünya edebiyatında da özellikle Sessizin Payı’nda Coetzee, Benjamin, Adorno, Arendt, Tolstoy ve Dostoyevski’ye farklı yollardan uzanıyorsunuz. Sormak istediğim şu: İlkgençliğinizde yahut yazı hayatınızın Devamını görmek için bkz. |  |
|
|
|