 | ISBN13 978-605-316-419-7 | 13x19,5 cm, 136 s. |
Liste fiyatı: 198.00 TL İndirimli fiyatı: 158.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":198.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11626","item_name":"Annem","discount":39.60,"price":198.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için |  |
|
| Annem Kapak Fotoğrafı: Miray Çakıroğlu |
İlk yedi gün, başka bir evdeyiz. Evde duramıyoruz artık. Annesi düşmüş bir evden hayatta kalanları görmek için bu eve geliyorlar. Birden yoğunlaşmış bir denizin içinde şimdi başka bir şeyden konuşalım araları. Sohbet, dikkatlice oynanan bir oyunda nereye değdiği hesaplanarak el değiştiren top. Yüzüme dikkatle bakılıyor. Ev parçalı bir mekanizmaya dönüştü. Annem kendini dünyadan sıyırarak bizi dünyanın alışık olmadığımız bir halinde yeniden hayata getirdi. Şimdi bu dünyayı baştan öğrenmemiz gerekiyor.  | İÇİNDEKİLER |
İLK GÜNHAFTAAYYIL
TAVAN ARASINDAKİ DELİ KADIN
DÖNÜŞÜMLER
ÇOCUK
FOTOĞRAF ALBÜMÜ
SİYAH TELEFON
SON’RA
 | OKUMA PARÇASI |
Açılış bölümünden, s. 11-12 Annemin babaannesi çok becerikli bir kadınmış. Annem onun için yoktan var ederdi derdi. Çocukluğundan gelen görüntüleri, sonranın bakışıyla anlamlandırarak aktarırdı. Böylece gerçek boyutlarından çok daha büyük, mitik bir figüre dönüşürdü babaanne. Annemin bu anne figürünü uzaktan izlemesine katılarak, babaannesini, bulabildikleriyle çorba yaparken, dikiş dikerken hayal ediyorum. Annem de parçaları bir araya getirirdi. Çocukluğunu kendi annesi olmadan geçirmiş annemin, ona en yakın anne figürü olan babaannenin çocukları beslemek için bulduğu yaratıcı yöntemler ile annemin parçalar konusundaki kabiliyeti arasında bir benzerlik buluyorum. Birisi ona anne ve babasının nişanlıklarının kumaşlarını getirdiğinde annem bu parçalardan iki süs muhabbet kuşu dikmişti mesela. Benim elimde de parçalar var. Annemin tanıklığında babaannesinin yaptığı gibi, sonra annemin yaptığı gibi, bu parçalardan dünyayı kendim ve başkaları için yeniden üretebilir miyim? Annemi Kasım’da kaybettim. Sokağa çıkma yasaklarının tekrar getirildiği ilk hafta sonu, sokağa çıkmanın yasak olduğu cumartesiyi, yine sokağa çıkmanın yasak olduğu pazar gününe bağlayan gece, geride balkonda ortaya doğru çekilmiş bir kütük ve bir kopmuş çamaşır ipi bırakarak. Devam ettiğim terapide bunu bir anksiyete intiharı olarak adlandırdık. Yani annem evden çıkmak istemiş. Kara vebada benim gündemim hiçbir zaman kara vebanın kendisi olmadı. Arka planında ... Devamını görmek için bkz. |  |
 | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Dilara Ulu, "Bir kaybın ardından: Annem", K24, 17 Temmuz 2025 Miray Çakıroğlu’nun Metis Yayınları aracılığıyla Nisan 2025’te okurlarıyla buluşan Annem kitabı bir yas anlatısı. Beklenmedik bir kaybın ardından geride kalanlar için devam eden hayatın seyrinden bir pencere. Bu pencere Miray Hanım’a açılıyor. Kitap boyunca Miray Hanım’ın hayatının akışının –belki kimi zaman akmadığı zamanların– bir kısmına şahit oluyoruz. Zaman zaman da zihnimizde beliren kendi hikâyelerimizle bizler de sürecin bir parçası oluyoruz. Annemi Kasım’da kaybettim. Sokağa çıkma yasaklarının tekrar getirildiği ilk hafta sonu, sokağa çıkmanın yasak olduğu cumartesiyi, yine sokağa çıkmanın yasak olduğu pazar gününe bağlayan gece, geride balkonda ortaya doğru çekilmiş bir kütük ve kopmuş bir çamaşır ipi bırakarak. Devam ettiğim terapide bunu bir anksiyete intiharı olarak adlandırdık. Yani annem evden çıkmak istemiş. (s. 11) Bu denli gerçek ve içten anlatısıyla Annem, üzerine söz söylemesi çok zor kitaplardan. O yüzden kelimelerime dikkat edeceğimin sözünü şimdiden vermek isterim. Fakat sürçülisan edersem Miray Hanım’dan ve sizlerden şimdiden özür dilerim. Bu kadar zor bir sürecin nostaljiye ve isyana kaçmadan bir anlatıya dönüşebilmesi beni çok etkiledi ve kitapla kısa sürede bir bağ kurmamı sağladı. Ve bana göre metindeki nostaljiden ve isyandan arınmış dil, kitabın iyileştirici yönünü açık ediyor. Kaybedilen kişiyle birlikte bir şekilde yaşamaya devam etmenin... Devamını görmek için bkz. |  |
|