| ISBN13 978-975-342-969-6 | 13x19,5 cm, 176 s. |
Liste fiyatı: 162.00 TL İndirimli fiyatı: 129.60 TL İndirim oranı: %20 {"value":162.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"712","item_name":"Matmazel Christina","discount":32.40,"price":162.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için | |
|
| | Matmazel Christina Özgün adı: Mademoiselle Christina Çeviri: Roza Hakmen Yayıma Hazırlayan: Haldun Bayrı Kapak Resmi: Konrad Krzyzanowski Kapak Tasarımı: Emine Bora |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Nisan 1991 | 3. Basım: Şubat 2024 |
Rüyaların, aynı anda birçok kişi tarafından, insanın göremediği ama yakınında hissettiği birçok kişi tarafından görülmesi mümkün mü? Bir din tarihçisi olarak tanınmış olan Mircea Eliade, bilimsel çalışmalarının gölgesinde kalmış birçok edebi eserin de yazarıdır. Matmazel Christina için şöyle diyor: "Bu roman genç bir kadının aşk hikâyesi. Fantastik türündeki ilk çalışmam olan kitapta Rumen folklorunun, 1880'lerde büyük şair Eminescu'nun da ilgisini çekmiş bir temasını ele almak istedim... Gündelik tasalarına dalmış oldukça sıradan kişiler bir an gelir, başlarından alışılmadık, anlaşılmaz maceraların geçtiği hem garip hem de tanıdık bir dünyaya sürüklendiklerini fark ederler... Mucize, ancak onu bir mucize olarak görmeye hazırlıklı olanlara görünür, diğerleri için görünür değildir, o yüzden de yoktur; aslında nesnelerin ve günlük olayların içinde gizlenir." | OKUMA PARÇASI |
Açılış bölümünden, s. 7-14 Tam yemek odasına girecekken, Sanda kolundan tutup durdurdu. Birlikte Z'de bulundukları üç gün boyunca Sanda'nın ilk samimi davranışıydı bu. "Biliyor musunuz, bir misafir daha geldi, bir profesör." Egor odanın yarı karanlığında Sanda'nın gözlerine baktı. Pırıl pırıldılar. Belki de bu bir davettir, diye düşünerek yaklaştı, Sanda'yı belinden kavramak istedi. Ama genç kız kendini kurtarıp birkaç adım attı ve yemek odasının kapısını açtı. Egor üstünü başını düzeltip eşikte durdu. Hep aynı beyaz abajur; kör edici, fazla parlak, yapay, keskin bir ışık. Madam Mosco'nun gülümsemesinde bir yorgunluk vardı. (Egor bu gülümsemeyi daha Madam Mosco'nun yüzünü görmeden beklemeye alışmıştı...) Madam Mosco kolunu gevşek bir hareketle kapıya uzatarak, "... İşte Mösyö Paschievici," diye merasimle Egor'u tanıştırdı. "Garip bir soyadı var, ama gerçek bir Rumen'dir..." diye ekledi. "Kendisi ressam, evimizde misafir olma şerefini bağışladı bize..." Egor eğ... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Anıl Ceren Altunkanat, "Başlangıçta ölüm vardı ve sonra döngü tamamlandı", Edebiyat Haber, 25 Aralık 2013 Başlangıçta ölüm vardı. Ve bu, girdabına hepimizi çekecek o büyük ve yılgın devinimi başlatmak için yeterliydi. Başlangıçta ölüm vardı; sonra kösnül bir inilti duyuldu – Aşk. Hep tekinsiz, hep yıkıcı; ne denli tutkuluysa o denli hüzünlü. Bir tehlike ünlemiyle anılıp bir vatan hasretiyle koşulan. Yaşamın matematiğine gelmiyor ama denklemlerle arası iyi. Bilinmeyeni çok; içine girince benliği de bilinmeze katan bir bataklık. İçinde çıkınca ben dediğinin bir kısmı – kimi tamamı – kalır sanki o bataklıkta; bir hüzün bataklığıdır aşk. Ve belki diriliş pınarı. Mircea Eliade’nın (evet, “o” Eliade) Matmazel Christina’sında hüzün ve diriliş yan yanadır. Bir ölüdür Christina; kötü bir ünle yaşamış, trajik bir şekilde öldürülmüş – ama ölmemiş. Küçümseyici güzelliği, dayanılmaz cinsel cazibesi ve – küçük bir ayrıntı olarak – ölü olması… ... Devamını görmek için bkz. | |
|