ISBN13 978-605-316-031-1
13x19,5 cm, 248 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Aynur Kulak, "D.H Lawrence’den Çizgiyi Aşmak", pinkitap.com, 23 Mayıs 2016

Yakın arkadaşının günlüğünü okuyan bir yazar, bir aşk romanı yazmaya karar verir. Başka bir roman yazma hazırlığındadır üstelik. Annesini daha yeni kaybetmiştir. Üstelik memleketi İngiltere’yi de terk etmek üzeredir, evli bir kadınla. Hastadır. Zatürre olmuştur; bu yüzden öğretmenlik mesleğini bırakıp geçimini sadece yazarlıktan sağlamaya karar verir.

Bu yazdığım sebeplerden mütevellit, arkadaşının çok etkilendiği günlüğünden esinlenerek yazdığı Çizgiyi Aşmak romanı, ilk romanı Tavuskuşu ile üçüncü romanı Oğullar ve Sevgililer arasına sıkışır. Romanın beklenen ilgiyi görmeme sebepleri belki bu saydığım sebepler de değildir. D.H Lawrence’ın aşkı algılayış ve anlatış tarzıdır belki; belki de ayrıntılara herkesin baktığı açılardan bakmayışıdır; belki de okuduğu günlüğü kendince çok fazla içselleştirmesi ve romana ister istemez bunu yansıtmasıdır.

Belki, bilemiyorum. Fakat Çizgiyi Aşmak romanı için bir günlükten yola çıkılarak yazılmıştır (o da günlüğün beş günlük kısmı sadece) demek haksızlık olabileceği gibi Lawrence’ın hayata, kadın erkek ilişkisine, sevgiye, aşka karşı bakış açısını da haksız yere yadsımak olur.

D.H Lawrence İngiliz Edebiyatı’nın tutunamayan yazarıdır. Çizgiyi Aşmak da öyle.

“Dışarıdaki her şey gerçekdışıydı, bir gösteri gibi, küçük bir delikten izlenen gösteri… Sadece kendisi uymuyordu buraya. Omuzlarını ağrıyormuş gibi geriye iterek hırçın hırçın iç geçirdi. Kolları bir tahriş hissiyle sızlıyor, kafasında adeta bir tıslama geliyordu. Uzun bir müddet sadece kendini dizginlemeye çalışarak dişleri sıkılı oturdu… Onu memnun edebilecek ya da zihnini rahatlatacak hiçbir şey olmadığından, geriye kalan tek şey bu rahatsızlığa katlanmaktı. Kendisini hayatın bedeninde yerinden oynamış bir eklem gibi hissediyordu. Zihninde çıkık bir parmak görüyordu, şişmiş morarmış, acılar içinde. Mesele kendini nasıl tekrar eklemine oturtacağıydı.”

Bu nefis paragrafı birkaç kez okudum ve ‘tutunamamakla’ ilgili aceleye gelen bir tespit mi yaptım diye düşündüm. Ki böylesine detaylı ve içsel bir ‘aşk acısı’ tanımlamasıyla ‘tutunamamanız’ imkansız. Ya da gayet imkanlı. Neden olmasın?(!) Aşk tutunamayacağınız bir duygu; eninde sonunda yok olan, bazı aşklarda da ölümle sonuçlanan ve sonsuza dek acıya dönüşen. Çizgiyi Aşmak tam da böyle bir roman, sonu gelmeyecek bir inleme ve aşk ağıtı.

Roman mutsuz bir sonla ve yeni bir başlangıçla başlıyor. Helena’in yanında yeni sevgilisi varken daha yeni ölmüş (intihar etmiş) olan eski sevgilisi Siegmund’un yasını tutuyor. Lawrence öğretmen Siegmund ile öğrencisi Helena’in aşkını veya beraberken çıktıkları beş günlük tatili veya tatilden sonraki trajik sonu, bu sondan sonra yaşanan gelişmeleri veya evli, dört çocuk babası Siegmund’un ailesinin, karısı Beatris’in bu aldatılmadan nasıl etkilendiğini yazmıyor. Yaşları farklı, sosyal yapıları farklı, hayata bakış açıları farklı iki kişinin hayatlarına aşk girince hayatı tanımlama ve ‘şeyleri’ bile anlamlandırma meselelerinin nasıl da detaylandığını yazıyor.

“Helena yanında olduğunda, Siegmund normalde daima duyduğu o sızıyı, o başka bir şey özlemini duymuyordu. Helana onu, şeylerin güzelliğine bağlıyordu; güneşin, rüzgarın, denizin, ayın ve karanlığın bilgilerini ona ileten bir sinir ucu gibiydi. Kendisinin hissetmediği güzellikleri bile iletiyordu Siegmund’a. Aşkı yapan da budur. Siegmund kendi içine kapanık küçük çiçekleri, kalabalıklar içinde yalnız ağaçları, vahşi, hüzünlü su kuşlarını anlıyordu onun sayesinde. Bütün bunlarda, hep yükünü hissettiği o büyük özlemi, başka şeylere duyulan o sızıyı görüyordu. Ama bu devasa deniz sabahında yanında Helena’yla, günün kendisi gibi tam ve mükemmeldi.”

Aslı Biçen’in detaylı çevirisindeki güzelliği tam da şimdi, bu paragraftan sonra yazmak isterim.

Lawrence Aşk’ın algılayışları nasıl biçimlendirdiğini ve mükemmel hale getirdiğini yazıyor. Aşk yaşamı daha detaylı, daha görünür, daha anlamlı kılıyor. Lawrence aşkın biçimlendirdiği yeni anlamlara gebe ‘şeyleri’ (bu ‘şey’ ne olursa olsun) yazmayı seviyor. Ve sanki Çizgiyi Aşmak kitabını kendisi için yazıyor. Her şeyin olumsuz gittiği hayatında sevdiği bir şeyi yaparak tutunmak için. Lawrence’dan bahsederken bir şairden de bahsediyorum aynı zamanda. Bunca güzel paragraf ve anlam bir şair duygu dünyasının yansımaları olabilir ancak.

Ama 26 yaşında yazmış olduğu bu romanla tutunamıyor Lawrence. Roman İngiliz eleştirmenlerce diğer iki romanına nazaran yok sayılıyor. Yayınlandıktan 104 yıl sonra Türkçeye çevriliyor. Lawrence bile arkadaşına yazdığı bir mektupta bu romanını çok kişisel bulduğunu ve aptalların diline düşmekten korktuğunu yazıyor. Fakat Çizgiyi Aşmak romanının gerçeği yıllar sonra da olsa değerini buluyor.

Aşk, anlamını tam olarak bulan ‘şeylerin’ detayıdır, tutunmasa da olur.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X