ISBN13 978-605-316-084-7
13x19.5 cm, 232 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Sabri Kuşkonmaz, "Büyük Gerilemenin Kitabı", kitapeki.com, 17 Mayıs 2017

Sanat, edebiyat, kültür ekonomi, politika gibi sosyal bilimlere ilişkin alanlardaki yazılar genel olarak kişisel ve özneldir. Benim bu yazım gibi. Öznellik, diğer kişilerin bu yazılara sakınımlı yaklaşmasını haklı ve anlaşılır kılar.

Bu yazının da bütün kişiselliğine ve öznelliğine karşın, oldukça iddialı bir görüşü ileri sürmek isterim; “Büyük Gerileme” adındaki bir kitap, zamanımız için, güncel için mutlaka okunması gereken çok önemli bir kitaptır. Günümüzün, demokrasi, seçimler, sağın yükselişi, neoliberalizm… gibi kavramların, sorunların ve olguların pek çok temel sorusuna inandırıcı yanıtları içeriyor. Sadece yanıtlarla kalmıyor, bu alanlardaki çok önemli tartışmalar için çoklu pencereler açıyor.

Kitap, uzak ve yakın geçmişi, şimdiyi ve orta vadedeki geleceği anlamak için bir anahtar metinler toplamı niteliğinde. Üstelik bu kitap, tek bir anahtar değil; saysız anahtarı barındırıyor içinde. Çünkü önsöz ve yer alan diğer on beş makalede, Trump’ın seçilmesiyle tamamlanmış olan dünyanın toplumsal/tarihsel pratiğindeki Büyük gerileme için birden fazla anahtar sunuyor okura/bize.

Kitabı hazırlayan Heinrich Geiselbeger. Kitabı yazma fikri, 2013’deki Paris saldırılarından ve Almanya’ya yüzbinlerce mültecinin gelişinden sonra düşünülmüş. Almanca ve İngilizce dilindeki ilk baskıların tarihi 2017. Ve bizde de nu kitabı Metis, Nisan 2017’de basmış. Türkçe basımda da özgün adı aynen alınmış. Büyük Gerileme adıyla yayımlanmış. Bu ana adlandırmadan sonra gelen alt başlık; “Zamanımızın Ruh Hali Üstüne Uluslararası Bir Tartışma.” Kitabı Merisa Şahin, Aslı Biçen, Ahmet Nüvit Bingöl, Orhan Kılıç çok başarılı bir biçimde çevirmiş.

Avrupa’nın merkezine “terör” saldırısı ve yine, yoksul yarıküreden merkeze gelen yoğun mülteci göçü! Bu olguların yanında, neoliberalizmin ve küreselleşme düşü ve düşüncesinin çuvallaması sorunsalları ile birlikte düşünüldüğünde, yine de ”insanlık” değil, batı hegemonyası mı görünmez aktör, diye sorular geliyor akla… Bütün şüphelerimiz, her yazı için pek çok çekince, ek ve eleştirilerimiz ve ayrıca bu yazımızla ilgili öznellik sözlerimiz bir yana; bu kitap, bu yılın en hayırlı kitabı olmayı şimdiden hak ediyor bana kalırsa!

Büyük gerileme ne kadar büyük?

Dünyanın ve asıl olarak dünya hegemonik sisteminin temel düşünsel paradigmasının içinde var olan olumlu/ilerlemeci anlayış, Berlin Duvarı’nın yıkılması ile tepe noktasına ulaşmıştı. O dönemde aşka gelen Fukuyama, “Tarihin Sonunu” ilan etmişti. Buradaki tarihin sonu, aslında tarihsel sınıf çatışmalarının sonu demekti. Bundan sonra uzun, sonsuz, eşsiz yeşil çayırlılarda neoliberalizm atları dörtnala koşturacaktı. Ama bu atların dörtnalla gidişi 2008 finans krizi ile tepe taklak oldu. Neoliberalizm neredeyse “kendisine” yenildi. Soğuk Savaş’ın ekonomik ve toplumsal tetikleyiciliği çok hafife alınmış olabilir bu öyküde!

Bu sürecin tepe noktası olarak, Trump’ın seçim zaferinin kabul edilmesi de dikkate değer. Gerileme, hegemonyanın merkezinde, ABD’de finale ulaşıyor. Öncesindeki dönemeç ise, Brexit ile bütün dünyanın –neredeyse- ters köşe olması. Ayrıca, Hindistan, Filipinler, Türkiye ve Rusya/Putin iktidar, lider profili örnekleri üzerinden yapılan değerlendirmeler, bu zamanın sadece ruhunu değil, bütün işletim ve dolaşım sistemini açığa çıkarıyor.

Metinlerde okuduklarımız, aslında yaşamakta olduklarımız. Ve yanıt aradığımız yakıcı sorunlar. Ya da bulduğumuz yanıtlardan emin olmadığımız, çokça kafa yorduğumuz toplumsal düzlemdeki sayısız dünya işleri! Hemen hemen bütün dünyada, “Büyük Gerileme” ile sarmal bir biçimde, bir neden/sonuç diyalektiği içinde sağın yükselişi, bu yükselişin neredeyse önü alınmaz gerçekliği karşısında, sol için de öngörülen alternatifler ve önerilerde tam on ikiden bir isabet olduğunu söyleyebiliriz. Bu açıdan da önemli ve değerli.

Ülkemizde, ilk büyük kitap tanıtım kampanyası Orhan Pamuk ve Yeni Hayat kitabı için yapılmıştı. Neoliberalizmin güzel zamanlarının neoliberal bir romanıydı: “Bir kitap okudum, hayatım değişti” sloganı ile başlıyordu kitabın parlak satış kampanyası. Biz zavallı okurlar, kabın sonuna gelip, anlamakta zorluk çekiyorduk; değişen ne? Ne oldu, kim nasıl değişti? Kitap niye bu slogan/anlatının merkezinde değil?

Değişenin neler olduğunu şimdi Büyük Gerileme çok iyi anlatıyor. Bununla da kalmıyor, dönüşüm/bölüşüm, demokrasi, demokrasi yorgunluğu, seçimler, refah devleti, rıza ve bunun ortadan kalkması… gibi daha pek çok “kariyerli” kavram ehlileştirilmiş olarak, hayvanat bahçelerinde, yabanıl hayvanların mazlum ve mahzuna duruşları gibi duruyor karşımızda. Aramızda demir parmaklık ve teller yerine, bu kavramları anlamamızı sağlayan yetkin çözümlemeler duruyor! Aslında bu kitap için öylesi bir kampanya olsaydı: “Bir kitap okudum, her şeyi öğrendim” gibi bir sözü kullanmak gerekirdi. Başta ülkenin tüm politikacıları okuyup, böyle söyleseydi. Okusalar eminim aynı sözü söylerler. Keşke okusalar…

"…Referandumlar da daha iyi yöntemler değil. Referandumlarda, insanlara, onları düşünmeye zorlamamış gibi olmamıza rağmen ne düşündüklerini soruyoruz -gerçi seçim öncesinde aylarca her türlü manipülasyona maruz kalıyorlar tabi…- Anayasaya yapılacak bir kalp ameliyatının, bu konuda yetkinliği bilinmeyen vatandaşlara emanet edilerek, artık paslanmış bir yönteme dayalı olarak nasıl icra edileceğini anlamıyorum." Böyle sesleniyor, dönemin AB dönem başkanı Juncker’e, kitabın yazarlarından D. Van Reybrouck (s. 201.) İçerik bize biraz tanıdık geliyor mu?

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X