ISBN13 978-975-342-029-7
13x19,5 cm, 120 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Sosi Dolanoğlu, Sonsöz, s. 135-138

Jorge Luis Borges 1899'da, Adolfo Bioy Casares 1914'te Buenos Aires'te doğdular. Her ikisi de çok genç yaşlardan itibaren ortak bir kitap sevgisine, erken gelişmiş bir edebiyat yeteneğine sahiptiler ve yazar olmak için ailelerinden maddi ve manevi destek gördüler.

Borges 1914'te, I. Dünya Savaşı çıkmadan hemen önce ailesiyle birlikte Cenevre'ye gitti. Burada Fransızca ve Almanca öğrendi ve orta öğrenimini tamamladı. 1919'da İsviçre'den ayrılan Borges ailesi, Mayorka ve İspanya'da birer yıl kaldı. İspanya'da Borges, Ultraismo akımını benimseyen genç yazarlara katıldı. Ultraismo yanlıları, çöküş içinde olduğunu düşündükleri '98 Kuşağı'nın tanınmış yazarlarına karşı çıkıyorlardı. I. Dünya Savaşı sonrasında İspanyol ve İspanyol-Amerikan şiirinde geleneksel biçim ve içerikler yerine serbest nazım, yeni ölçü teknikleri, çarpıcı imgeler ve simgesel anlatıma ağırlık veren bir akımdı bu.

1921'de Arjantin'e, Buenos Aires'e dönen Borges, edebiyat dünyasına girmekte gecikmedi. Sonradan karşı çıkacağı Ultraismo akımının Güney Amerika'da yayılmasına öncülük etti. 1921' de Prisma, 1922 ve 1924'te Proa adlı dergilerin çıkarılmasına katkıda bulunan Borges, 1923'te ilk eseri olan Fervor de Buenos Aires ("Buenos Aires Tutkusu") adlı şiir kitabını yayımladı. Bunu 1925'te Inquisiciones ("Sorgulamalar") adlı deneme kitabı, 1930'da Evaristo Carriego adlı yaşamöyküsü ve Historia del tango ("Tangonun Öyküsü") izledi. 1930'dan sonra üslubu değişti; deneme, şiir, eleştiri yazısı ve kısa öykü türlerini birleştirerek yeni bir biçim arayışına girişti. 1935'te yayımladığı Historia universal de la infamia (Alçaklığın Evrensel Tarihi) bu arayışın bir ürünüdür. 1938'de babasını kaybeden ve başındaki bir yaranın iltihaplanması sonucu ağır bir hastalık geçiren Borges, bir süre konuşma yetisini yitirdi ve delirme korkusu yaşadı. Aynı yıl Buenos Aires Kütüphanesinde çalışmaya başladı. 1944'te yayımladığı Ficciones ("Kurgular") ve 1949'da çıkan El Aleph, en güzel fantastik öykülerinin bulunduğu kitaplarıdır. 1946'da Juan Perón iktidara geldiğinde kütüphanedeki görevinden uzaklaştırılan yazar, 1955'te Perón'un devrilmesi üzerine Ulusal Kütüphane'nin müdürlüğüne getirildi. Bu arada kalıtımsal bir hastalık yüzünden 1920'lerden sonra görme yetisi zayıflamış olan Borges tamamen kör oldu. 1955'i izleyen yıllarda, fantastik öğeleri gittikçe ağır basan kitaplar yazmayı sürdürdü: El libro de arena (Kum Kitabı), 1955; El hacedor ("Düş Kaplanları"), 1960. 1961'e kadar Buenos Aires'te yazar çevreleri dışında pek az tanınan Borges, bu tarihte Samuel Beckett ile Formentor Ödülü'nü paylaştıktan sonra Avrupa çapında üne kavuştu.

Bioy Casares ise, Borges'le dostluğunun başladığı 1930'lu yıllarda, derslerinden çok yazmakla ilgileniyordu. Hatta yazdıklarını yayımlatmıştı da (Prólogo, 1929; Caos, 1934) ve uğradığı başarısızlığın cesaretini kırmasına izin vermiyordu. 1940 yılında yayımladığı La invención de Morel (Morel'in Buluşu) adlı anlatısı ise İspanyol-Amerikan edebiyatında yeni bir dönem açmış ve geleneksel roman ile yeni roman arasındaki kopuşta yerini almıştır.

Tanışmalarından sonra iki yazar karşılıklı dostluk ve hayranlıkla dolu bir on yıl geçirdiler. 1940'ların başında Bioy Casares, ortaklaşa yazma girişiminde bulunmayı önerdi. Başlangıçta Borges bunun imkânsız olduğunu düşünse de, yağmurlu bir sabah H. Bustos Domecq doğdu. Her ikisinin atalarının adlarından oluşturulmuş bu takma adla dedektif öyküleri yazdılar. Öyküler, 1942'de Seis problemas para don Isidro Parodi (Don Isidro Parodi'ye Altı Bilmece) adıyla yayımlandı.

"O yılların –ve tüm hayatımın– en belli başlı olaylarından biri Adolfo Bioy Casares'le kurduğum dostluk olmuştur. 1930 ya da 1931'de karşılaştık, o on yedi yaşlarındaydı bense otuzumu yeni geçmiştim. Böyle durumlarda yaşça büyük olanın usta, gencinin ise çırak olması âdettendir. Başlangıçta belki böyleydi, ancak birkaç yıl sonra, beraber çalışmaya başladığımızda, öyle görünmemekle birlikte asıl usta Bioy oldu. (...) Benim patetik olana, vecizelere ve baroka olan düşkünlüğüme karşı çıkarak, sakinliğin ve ölçülülüğün yazara daha çok yakıştığını anlamamı sağladı. Bunu tek bir kelimeyle ifade edecek olursam, Bioy beni adım adım klasisizme yöneltti." (Jorge Luis Borges, Essai d'autobiographie, Gallimard, 1970, s. 276.)

Böylece çok geçmeden Bustos Domecq ikisinin arasına yerleşerek onları keyfince yönetti, fantezilerini ve üslubunu onlara zorla kabul ettirdi, "yeni kelimeleri, kötü Latince'yi, beylik sözleri, tutarsız metaforları, mantıksızlıkları, tumturaklı anlatımı kullandı ve kötüye kullandı", sonunda okuyucuların bir bölümü tarafından şiddetle kınandı, hatta "Bustos adının bir aldatmaca olduğunu" ve dolayısıyla "yazdıklarının hiç mi hiç ciddiye alınamayacağını" keşfeden okurların öfkesini uyandırdı. (Borges, a.g.e., s. 277.)

Bu öykülerde her birinin payı nedir? İki yazar nasıl ortak yazabilir? Hangi çalışma yöntemini kullanmışlardır? "Çalışmamız başarılı olduğu zaman, ortaya çıkan şey gerek Bioy Casares'in gerek benim metinlerimden tamamen farklı bir şeydir. (...) Yani aramızda, bize hiç mi hiç benzemeyen adeta bir üçüncü kişi yarattık," der Borges (Emir Rodriguez Monegal'ın Jorge Luis Borges, Biographie littéraire'i içinde, Gallimard, 1983, s. 427.)

Ve biraz daha ileride: "Genellikle, elimize kalemi almadan önce entrikayı beraberce inceleriz. (...) Yazmaya başlamadan önce öykünün bütünü hakkında konuşuruz (...) Öykü yazıldıktan sonra eğer falanca sıfatın veya filanca cümlenin Bioy'a mı yoksa bana mı ait olduğunu sorarsanız, buna cevap veremeyiz," diye ekler.

Borges, Essai d'autobiographie'sinde, ortak bir edebiyat çalışması için gerekli olan koşulları da şöyle belirtir: "Sanırım ortak çalışma egonun, gururun ve hatta belki de genelgeçer nezaketin tümden bir kenara bırakılmasını gerektirir. Ortaklar kendi kişiliklerini unutmalı ve sadece ortaya çıkacak çalışmaya göre düşünmelidirler."

Çetin, tehlikeli bir çalışma şüphesiz, ancak Bioy Casares'in dediğine bakılacak olursa, karşılığını fazlasıyla veriyor: "Borges'le yapılan her ortak çalışma, çalışmakla geçen yıllara bedeldir." (L'Herne, sayı 4, s. 17.)

Ünü Latin Amerika'nın sınırlarını aşan ve öykü, şiir ve denemeleriyle 20. yüzyıl dünya edebiyatının klasikleri arasına giren Borges, 1986'daki ölümüne kadar, dersler ve konferanslar vermek üzere bütün dünyayı dolaşmıştır. Bioy Casares ise gözlerden uzak, edebiyata adanmış sessiz bir hayat sürmüştür.

Borges ve Casares, Bustos Domecq takma adıyla ilk öykülerini Sur dergisinde yayımlamışlardır: "Las doce figuras del mundo" (Ocak 1942) ve "Las noches de Goliadkin" (Mart 1942). Bu öyküleri de içeren Seis problemas para don Isidro Parodi (Sur, 1942), Dos fantasías memorables (Oportet y Haerases, 1946), Crónicas de Bustos Domecq (Losada, 1967), Nuevos cuentos de Bustos Domecq (Ediciones Librería La Ciudad, 1977) adlı kitapların yanı sıra B. Lynch Davis, B. Suárez Lynch takma adlarıyla da öyküler yazmış, ikilinin öyküleri çeşitli dedektif öyküsü antolojilerine alınmış, kendi derledikleri seçkilere de kendi adları ya da Bustos Domecq adıyla önsözler eklemişlerdir.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X