ISBN13 978-605-316-124-0
13x19,5 cm, 256 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Geçmişteki Çevrelerin Hayaletleri, s. 31-33

Biyoloji dünyasında bir sürü “hayalet” cirit atar: eski yaşam alanlarının hayaletleri, eski yırtıcıların hayaletleri, eski parazitlerin hayaletleri, eski rakiplerin hayaletleri, eski insanların hayaletleri; eski göktaşlarının, yanardağ patlamalarının, kasırgaların ve kuraklıkların hayaletleri... Hayaletleri nasıl tespit edebilir ve neden hâlâ zihinlerimizde yaşadıklarının cevabını nasıl bulabiliriz? Çevremizin bizleri, hiçbir bireyin özümseyip kullanmayacağı kadar yoğun bir bilgi bombardımanına tuttuğunu bilirsek, geçmişteki çevrelerin hayaletlerini araştırdığımız alanı daraltabiliriz. Aşırı bilgi yüklemesi yeni bir şey değil. Milyonlarca yıldır atalarımızın başına dert olan bir durumdur bu. Neyse ki gelen bu bilgilerin birçoğunun değer taşımadığını düşünüp yok sayarız. Aşırı bilgi yüküne verdiğimiz evrimsel tepkiler, bize ulaşan bilgilerin bir kısmını vurgulayıp bir kısmını önemsiz sayan sinirsel programlardır. Bu sinirsel programlar, gereksiz bilgileri süzüp yalnızca önemli verileri içeri alan bir filtre işlevi görür. Bu filtreler “biyolojik olarak hazırlanmış öğrenme” (biologically prepared learning) dediğimiz mekanizmayı devreye sokar. 16 Bir diğer deyişle, zihinlerimiz dışarıdan gelen bilgileri süzer, hayatta kalmayı ve üremeyi etkileyen kararlara tesir eden bilgileri dikkate alıp saklar.

Bir davranış devam ediyorsa bunun nedeni genetik mutasyonun ve genetik sürüklenmenin o davranışı saf dışı bırakmasına yetecek kadar zamanın geçmemiş olmasıdır veyahut genler uyumsal ve aktif olarak seçilen bir özelliği kodlamış da olabilirler. Son araştırmalar, doğal seçilimde elenmiş olsalar bile davranış modellerinin uzun süre devam edebileceğini gösteriyor. Örneğin Kuzey Kutup bölgesine özgü bir güve türü çok uzun zamandan beri tek bir yarasanın bile olmadığı çevrelerde yaşıyor olmasına rağmen hâlâ yarasaya karşı savunma davranışları sergiler. [1] En azından yüz binlerce yıldır yılan görülmeyen bölgelerde yaşayan Kuzey Amerika tarla sincaplarında hâlâ yılan tehlikesine karşı davranışlar görülür. Sadece Kuzey Kutup sincapları üç ila beş milyon yıldır yılansız ortamlarda yaşadıkları için yılana tepki vermeyi bilmezler. Tarla sincaplarında bir nesil bir yılda yetişir; sincap nesilleri için üç yüz bin yıl insan nesillerinde beş milyon yıla tekabül eder.

Madagaskar’daki hiçbir kara yılanı insan hayatını tehdit etmez. Adada insan yaşamının başladığı iki bin yıl öncesinden bugüne dek yılanlar hiçbir insanı ciddi bir şekilde yaralamamıştır. Gelgelelim, Malgaşların çoğu neredeyse evrensel olan o yılan korkusunu yaşar. Kitabı Mukaddes’in ilk Malgaşça çevirilerinde Cennet Bahçesindeki sürüngeni temsilen korkutucu bir yılan anlatılır. [2] (5. Bölüm’de yılanlarla insanlar arasındaki o uzun ilişki hakkında daha çok şey göreceğiz.)

Bu tipik korku ve fobi nesneleri modern toplumlarda pek tehlike teşkil etmez, ama çok eski zamanlarda bizleri korkutmuş olan bu nesnelere karşı bugün de korku duymaya ve onlardan kaçmaya devam ediyoruz. [3] Öte yandan, ancak yakın zamanlarda çevresel bir tehdit haline gelmiş olan tehlikeli nesnelere karşı sadece zayıf korkular geliştirmiş durumdayız. Hayvanların bazı davranışlarının, hayatta kalmalarına artık katkıda bulunmamalarına rağmen binlerce kuşak boyunca korunduğu açık. Bununla birlikte, bazı biliminsanları, insanların hâlâ buzul çağının hayaletlerini zihinlerinde barındırdıkları görüşüne kuşkuyla yaklaşıyor. Jared Diamond şöyle diyor: “İnsanlar en az bir milyon yıl önce Afrika savanlarına yayıldılar. Savana karşı verdiğimiz ilk doğal tepkilerin yerini, sonradan karşılaştığımız yeni ortamlara verdiğimiz doğal tepkilerin alması için yeterince zaman –binlerce kuşak– geçti.” [4] Ne var ki, çevresel hayaletlerin varlığından söz etmek için genel mantık savlarını kullanamayız. Buzul çağının hayaletlerinin varlığını göstermek veya reddetmek için belli hipotezleri deneylerle sınamalıyız.

Afrika’dan ayrıldıktan ve sıcak-soğuk iklimlere, yeni beslenme tarzlarına uyum sağladıktan sonra farklı beden biçim ve boyutlarına evrildik, cilt rengimiz ve bağışıklık tepkilerimiz değişti. Yeni coğrafyalarda bulduğumuz bitkilerin bir kısmını sindirme yeteneği geliştirdik; böylece yeni besin kaynakları bulup tüketebildik. [5] Ne var ki, aksi yönde bir seçilim olmazsa, hayatta kalmamıza hiçbir etkisi olmayan hayaletler nesiller boyu bizimle kalabilir. Bundan sonraki bölümlerde, atalarımızın tepki verdiği çevresel ipuçlarının, eski uyumsal davranışların bugün hâlâ işimize yaramasını sağlayacak kadar tanıdık olup olmadığını değerlendirerek hayaletlerin olası varlığını araştıracağız. Bunların bazılarının faydalı bazılarının faydasız olduğunu göreceğiz. Belli hipotezler bunların neden hâlâ yaygın olduğunu açıklamamızı sağlayacak.

Notlar


[1] S. K. Jakobson, M. D. McDuff ve M. C. Monroe, Conservation Education and Outreach Techniques, New York: Oxford University Press, 2006. Metne dön.
[2] G. C. Williams ve R. M. Nesse, “The Dawn of Darwinian Medicine”, Quarterly Review of Biology 66 (1991): 1-21; R. Nesse, “Evolutionary Explanations of Emotions”, Human Nature 1 (1991): 261-89; R. Nesse ve G. C. Williams, Why We Get Sick: The New Science of Darwinian Medicine, New York: Times Books, 1996. Metne dön.
[3] R. S. Ulrich, “View through a Window May Influence Recovery from Surgery”, Science 224 (1984): 420-21; R. S. Ulrich, O. Lundén ve J. L. Eltinge, “Effects of Exposure to Nature and Abstract Pictures on Patients Recovering from Heart Surgery”, Psycho-physiology 30, ek 1 (1993): 7-26. Metne dön.
[4] Q. Li ve diğ., “A Forest Bathing Trip Increases Human Natural Killer Activity and Expression of Anti-Cancer Proteins in Female Subjects”, Journal of the Biological Regulation of Homeostatic Agents 22 (2008): 45-55; Q. Li ve diğ., “Visiting a Forest, but Not a City, Increases Human Natural Killer Activity and Expression of Anti-Cancer Proteins”, International Journal of Immunopathological Pharmacology 21 (2008): 117-27. Metne dön.
[5] R. C. Knopf, “Human Behavior, Cognition, and Affect in the Natural Environment”, Handbook of Environmental Psychology içinde, haz. D. Stokols ve I. Altman, New York: Wiley, 1987, s. 783-825; R. S. Ulrich, U. Dimberg ve B. L. Driver, “Psychophysiological Indicators of Leisure Benefits”, Benefits of Leisure içinde, haz. B. L. Driver, P. J. Brown ve G. L. Peterson, State College, PA: Venture, 1991. Metne dön.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X