ISBN13 978-975-342-346-5
13x19,5 cm, 160 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Bahçedeki Gidonları
Kromajlı Pırpır da Neyin Nesi?
, 2010
Uyuyan Adam, 2012
Şeyler, 2012
Karanlık Dükkân, 2015
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Oylum Yılmaz, “Kelimelerin ardındaki yüz”, Radikal Kitap Eki, 29 Mart 2002

Georges Perec ve onun yüzü... Fotoğrafına baktığınızda görecekleriniz; kesinlikle kazanan utangaç bir gülüş olur, birinin çok fazla okuyabileceği bir yüz, absürd bir yüz, tüm kelimelerin arkasındaki bir yüz... Ortadaki gerçekleri görmek mümkün değildir hiçbir zaman, yüzündeki en belirgin siğilleri bile göremezsiniz. Tüm romanlarında ve hikâyelerinde olduğu gibi, onun göstermek istediğinden başka bir şey yoktur ortada, ne bir eksik ne bir fazla, gözlerinize inanamazsınız, inanmamalısınız da. Bir oyunun içine girdiğinizi ise neden sonra anlarsınız; bir sözcük oyunu, bir hayat oyunu. Etkin olmanız mümkün değildir ama sizsiz de olmayacaktır tabii. Büyülü bir yapboz gibi, tıpkı bu yapbozun herhangi bir parçasıymışsınız gibi.

Georges Perec; Fransız romancı, şair, araştırmacı, oyun yazarı ve edebi mucit. 1936'ta Paris'te doğan yazar 1982 yılında kanserden ölene dek Paris'te yaşar. Hem öksüz hem yetimdir o. Neredeyse ailesinin bütün fertlerini İkinci Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarında kaybetmiş bir yahudidir. Dokuz yaşındayken halası tarafından evlat edinilen Perec, Sorbonne'da tarih ve sosyoloji okumuş, askere gitmiş, öğretmenlik yapmış ve evlenmiştir. 1965 yılında ilk kitabı Şeyler ile 'Prix Renaudot Ödülü'nü alarak edebiyat dünyasına güçlü bir giriş yapmıştır. Şeyler Perec için bir ilk kitap olmasının yanı sıra arkasından gelecek yirmi romanın, farklı bir edebiyat anlayışının, şaşırtmacaların, edebi icatların da müjdecisi olacaktır.

Perec'in, asıl adı OULIPO olan Potansiyel Edebiyat Atölyesi üyesi olması, onun edebi üslubunu büyük ölçüde açığa çıkaran unsurlardan biridir. OULIPO 1960'larda ortaya çıkan yeni bir edebiyat akımıydı; bu akımın amacı edebiyatı, matematik, satranç, mantık gibi başka formal biçimlerden form ödünç alarak genişletmeye çalışmaktı. Italio Calvino, Harry Matthews gibi yazarların üyesi olduğu OULIPO'nun da etkisiyle Perec'in tüm eserleri zamanla romanlardan çapraz bulmaca koleksiyonlarına, makalelerden parodilere, şiirlerden sözcük oyunlarına kadar uzanacaktı.

Onun en büyük tutkularından biri 'Palindrom'lardır. Tersinden de aynı şekilde okunabilen kelimeler ve cümleler olan palindromların bu güne kadar yazılmış en uzununu Perec yaratmıştır; bu 5 bin kelimeden fazla bir palindromdur. Aslında sadece palindromların değil, anagramların, lipogramların ve sayısız kelime oyununun şu ana kadar yaratılmış en üst seviyedeki örneklerinin hepsi Georges Perec'e aittir.

Perec'in tutkun olduğu kelime oyunlarından en önemlilerinden biri de lipogramlardır. Lipogramlar öyle metinlerdir ki bir ya da birkaç harf o metinde olmaya izinli değildir.

Yani söz konusu bir 'K lipogramı' ise o metinde k harfi kesinlikle kullanılmaz. Perec onu lipogramın ustası haline getiren sesli harflere hayrandır. Bu hayranlık onu lipogramatik bir roman yazmaya kadar götürmüştür. Bu roman bir E lipogramıdır.

İngilizceye 'E Void' yani 'Yokluk' olarak çevrilmiştir. Yazar romanda bir adamın yok oluşunu anlatır, bu öyle bir kaybolma halidir ki kahramanla birlikte e harfi de yok olur. Okuyucu dışında hiç kimse bu boşluğu doldurmak için evrenin yarattığı benzerlikleri, tahribatları, çeşitlemeleri ve sonu gelmez hileleri fark etmez.

Ama sadece bir laf cambazı değildir o. Bugüne kadar gelmiş geçmiş en farklı edebiyatçılardan biridir. Georges Perec'in tüm metinlerinden bize geçen ilk izlenim tuhaf, eksantrik insanların hareketlerinin gözlenişine şahit olmaya başladığımız hissidir. Yazar ayrıntılarla ince ince örülmüş bir ağla sarar okuyucusunun düş dünyasını ve tüm acıları göze alarak son derece derin analizlerle tanıtır tüm kahramanlarını. Onun her eseri sonuna kadar tamamlanmıştır, hiçbir yazısına tek bir kelime dahi eklenemez.

Perec özel hayatının daima gizli tutmuş ve Yahudi özünü hiçbir zaman ifşa etmemiştir. Ancak onun romanları ile özel hayatını birbirinden ayırt etmek pek de mümkün olmaz.

Elbette söz konusu olan katı bir otobiyografi de değildir. Yazarın eserlerinin çoğu gayri şahsi olmakla beraber, yazılarının içeriğinde karakterinin ve özel hayatının etkileri bariz bir şekilde görülür.

Zengin ve deneysel bir edebiyatın peşinden koşan Perec, elinde en temelden en genele organize edilmiş malzemeleriyle, çeşitli formlar, kurallar önerir ve önerilerini gerçekleştirir. Bunun en güzel örneklerinden birini de, dünya edebiyat çevreleri tarafından yazarın başyapıtı olarak kabul edilen Yaşam Kullanma Kılavuzu adlı kitabında verir. Paris'te bir apartmanda yaşayanların anlatıldığı bu roman son derece karışık bir yapıya sahiptir. Yazar bu karışık yapı içerisinde çok çeşitli teknikler kullanarak insanları, mekânları ve olayları inanılmaz bir detay zenginliği içinde vererek öykü içerisinde onlarca öykü yaratmıştır.

Georges Perec, dilimize çevrilen son romanı W Ya Da Bir Çocukluk Hatırası'nda, W adasını ve çeşitli çocukluk hatıralarını bir çeşit paralel kurguyla anlatır. W, ilginç bir spor sistemiyle yönetilen bir adadır, burada yaşayan herkes sporcudur ancak ada, sportmenlik ve hoşgörüden yoksundur. Adaletin olmadığı, sistemin iğneden ipliğe her şeye nüfuz ettiği, toplumsal statülerin, başarı ya da başarısızlığın net bir tanımının olmadığı W gerçekte bir cehennemdir.'En iyi olanın bile kazanmaktan emin olmaması gerekir; en zayıf olanın bile kaybetmekten emin olmaması gerekir. Her ikisinin de aynı derecede riski göze alması, aynı akıl dışı umutla zaferi, aynı sözle anlatılmaz dehşetle hezimeti beklemesi gerekir.'

Sporcuların yani W halkının hemen her günü yarışarak geçer. Bu aslında bir hayatta kalma mücadelesi, bir boyun eğiştir. Kaybedenler beslenemezler, en ağır cezalara çarptırılırlar, bir daha kazanma şanslarını yitirirler hatta linç edilirler. Hiç kimse sisteme karşı gelemez ve onu sorgulayamaz çünkü buna asla vakitleri olmaz.

Perec çocukluk anılarını anlatmaya 'hiç çocukluk anım yok' diyerek başlar. Anılarının kimi gerçek kimiyse hayal ürünüdür. Okuyucunun, romanın sonuna dek W adasının hikâyesiyle anıları arasında herhangi bir bağlantı kurmasına izin vermez ta ki anılarının ve öyküsünün sonunda bir kitabı referans olarak gösterene dek. Bu kitap, David Rousset'nin Toplama Kampı Evreni'dir. Perec hemen hemen bütün ailesini yitirdiği toplama kamplarında aynı zamanda çocukluk anılarını da yitirmiştir. Ancak onun yarattığı W adası yalnızca Alman toplama kamplarına değil toplumsal sisteme de bir gönderme niteliğini taşır.

Yazarın edebi üslubunu oluşturan en önemli özelliklerinden biri, bu romanında son derece belirgin olarak karşımıza çıkar; onun çocukluk anılarını okur ancak çocukluğuna dair belirgin herhangi bir fikir edinemeyiz. Tüm yaşamını belirleyen en büyük drama tek damla gözyaşı bile döktürmez Perec.

Özel hayatının üzerine farklı bir edebi yapı kurmuştur. W Ya Da Bir Çocukluk Hatırası'nda Georges Perec'in hayatına son derece şahsi ve hassas bir noktadan giren okuyucu da hiçbir yere dokunmadan usulca çıkacaktır.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X