ISBN13 978-975-342-863-7
13x19,5 cm, 536 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Sunuş’tan, s. 21-25.

Bu derleme kitap, ana hatlarıyla açıklanan tartışma sürecine katkıda bulunma arzusundan doğmuştur. Kitabın editörleri, halihazırdaki anayasa taslaklarına bir yenisi eklemektense, demokratik bir anayasanın yapıtaşlarını ele alıp derinlemesine bir analiz yapılması ve öneriler geliştirilmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu amaçla, bir taslak niteliği taşımayan, ama Türk anayasa hukukundaki normatif düzenlemelerden ve/veya uygulamadan kaynaklanan sorunların ele alındığı, sorunların nedenlerinin araştırıldığı, karşılaştırmalı hukuk verilerinden yararlanılarak önerilerin geliştirildiği bir kılavuz kitap çalışmasına girişilmiştir. Ancak her ortak çalışmada olduğu gibi, yola çıkılırken planlanan şeyle ortaya çıkan sonuç arasında iradi olmayan farklılıklar doğmuştur. Bazı konu başlıkları için bulunan yazarlar metinlerini zamanında teslim etmemişler ya da başlangıçta söz verdikleri halde katkıda bulunmaktan sonradan vazgeçmişlerdir. Bu nedenle Türk anayasa tarihinin köşetaşları ve siyasal tercihlerle ilgili tarihsel bir analiz ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda alınması gereken anayasal ve yasal diğer tedbirlerle ilgili bir yazı, son derece önemli olmasına rağmen, ne yazık ki bu derlemeye dahil edilememiştir.

Kitapta yer alan ilk makale, Türkiye'deki gazete okurlarına yabancı olmayan Amerikalı siyaset bilimci Andrew Arato'ya ait olup Türkiye'deki anayasa yapım sürecine ilişkin bir önerisini içermektedir. 2010 yılında yazılan bu makale anayasa yapımındaki asli ve tali kurucu iktidar tartışmasına üçüncü bir boyut ekleyerek mevcut hukuki ve siyasal seçenekleri genişletmektedir.

Kemal Gözler'in makalesi kurucu iktidar meselesine tarihsel ve hukuki bir çerçeveden bakarak, Türkiye' deki mevcut anayasa çalışmalarını öncelemesi gereken, ama çoğunlukla suskunlukla geçiştirilen anayasa yapma ve değiştirme yetkisi ile bu ikisi arasındaki sınırın nereden kaynaklandığını göstermekte ve bunun mantıksal sonuçlarını ele alıp tartışmaktadır.

Murat Sevinç, Türk anayasacılığında 1961 Anayasası'yla başlayan "Başlangıç" hükümlerinin işlevini sorguladığı makalesinde, aynı zamanda Türk anayasalarının meşruluk tartışmasının somutlaştığı bu hükümlerin ne ölçüde gerekli olduğunu da tartışmıştır.

Oktay Uygun, Türkiye'deki anayasa tartışmalarının nedenlerinden birisi olarak gösterilen Kürt sorunuyla ilgili siyasal ve hukuki meseleleri ele almaktadır. Makalesinde üniter devlet modeli çerçevesinde merkeziyetçi devlet anlayışının ne ölçüde değiştirilebileceğinin yanı sıra, federal ve bölgesel özerklik tartışmalarını da, istatistiki veriler doğrultusunda, tarihsel bir perspektiften ve karşılaştırmalı örneklerle analiz etmektedir.

Fikret İlkiz, yazarlar arasında hukuk pratiğinin bilfiiil içinde yer alan ve norm ile olgu arasındaki zıtlığı en keskin biçimde yaşayan bir avukat olması vesilesiyle, hukukun işlevini olgudan norma yönelen bir perspektifle sorgulamakta ve sorduğu sorulara içkin cevaplarla okurları hukukun başlangıç ilkelerini yeniden düşünmeye davet etmektedir.

Ergun Özbudun, din ve vicdan özgürlüğünü laiklik ilkesiyle birlikte ele alarak, Türkiye'deki din-hukuk ilişkisinin çokkatmanlılığını ortaya koymakta ve değişik toplumsal aktörlerin ortak paydası olabilecek çözüm önerileri sunmaktadır.

Serap Yazıcı'nın makalesi ise, Avrupa Birliği üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında bir parti mezarlığını andıran Türkiye'nin demokratik siyaset-anayasal demokrasi geriliminin kapsamlı bir tarihsel-hukuki analizi niteliğindedir. Uzmanlarının dahi kapatılan siyasi partileri bir çırpıda sayamadığı, parti kapatma nedenlerinin anayasal ve yasal dayanaklarının son derece zengin olduğu bir ülkede bu makale, hem siyasi partilerin demokratik bir toplumdaki işlevlerinin yeniden tartışılmasına, hem de normatif sınırların yorumlanmasında esas alınması gereken ölçütlerin gözden geçirilmesine katkıda bulunmaktadır.

Yusuf Şevki Hakyemez, 1982 Anayasası'nda yer alan güçlü yürütme yaratmaya yönelik düzenlemelerle klasik bir parlamenter rejimden farklılıklar gösteren 1982 Anayasası'nı, Türkiye'deki başkanlık rejimine geçiş talepleri ve 2007 yılında cumhurbaşkanının seçilme prosedürünü değiştiren anayasa değişikliği çerçevesinde değerlendirdiği yazısında, hükümet sistemi değişikliğinin gerekli olup olmadığı sorusuna cevap vermektedir.

Sibel İnceoğlu'nun yazısı ise, Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına eklenen son cümleyle temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere kanunlarla çatışmaları halinde öncelik tanıyan maddenin Türkiye açısından ne anlama geldiğini ya da gelmesi gerektiğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Türk Anayasa Mahkemesi'nin kararları çerçevesinde tartışmaktadır. Bu yazı, her iki mahkemenin içtihatlarının sistematik bir analizini içermesinin yanı sıra, hukukta yorum meselesinin ortaya çıkardığı sorunları da ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır.

Kemal Başlar da İnceoğlu'nun yazısını tamamlar şekilde, 1961 Anayasası'ndan bugüne temel esasları itibariyle korunan uluslararası hukuka ilişkin normatif yaklaşımın neden bugünkü sorunlara çözüm üretemediğini ele almakta ve yeni bir anayasal düzenleme ihtiyacının olmasından hareketle çözüm önerileri geliştirmektedir.

Faruk Bilir'in yazısı, Türkiye'de paketler halinde ele alınan yargı reformunun ana tartışma argümanlarından biri olan, yargının demokratik meşruluğu tartışmasını ele almaktadır. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesiyle siyasal aktörler için geçerli olan demokratik meşruluğun ne ölçüde bağdaştığı, bu makale vesilesiyle tartışılmaktadır.

Ece Göztepe'nin makalesi, Faruk Bilir'in tezleriyle bir diyalog olarak da okunabilir. Yasama organının çıkardığı kanunları anayasaya uygunluk denetimine tabi tutan ve gerektiğinde bunları iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin anayasal bir demokrasideki işlevi ve bunun seçimler aracılığıyla demokratik meşruluğa sahip kılınmış yasama organıyla ilişkisi, bu yazının ana temasını oluşturmaktadır.

Fazıl Sağlam, hem temel hak ve özgürlükler konusunda uzman bir anayasa hukukçusu, hem de eski bir Anayasa Mahkemesi üyesi olarak 23 Eylül 2012'de uygulanmaya başlayacak olan Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını, teorik, anayasal ve yasal düzenleme boyutlarıyla ele almaktadır. Temel hak ve özgürlüklerin maddi içeriğinin hukuk sisteminde gerçek anlamda hayata geçirilmesinin bir aracı olan anayasa şikâyeti, Almanya'daki başarılı uygulamasından örneklerle hem yasakoyucuya, hem de Anayasa Mahkemesi'ne yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.

Aykut Çelebi kitabın kapanış makalesinde demokrasinin demokratikleştirilmesi sorusu etrafında doğrudan demokrasi araçlarını ele almaktadır. Türk hukuk literatüründe genel olarak halkoylaması başlığı altında ele alınan doğrudan demokrasi aracını, karar alma öncesinde gerçekleştirilen aşamaları ayrıntılı biçimde inceleyerek, hem literatüre kavramsal bir katkıda bulunmakta, hem de anayasadaki yeni katılım seçeneklerini analiz etmektedir.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar, anayasa tartışmalarındaki siyasal ve toplumsal aktörler gibi, birbirinden son derece farklıdır ve bu anlamda Türkiye'deki anayasa tartışmalarının çoğulculuğunu yansıtmaktadır. Yazarların dünya görüşleri kadar, ait oldukları hukuk ekolleri, yöntemsel yaklaşımları, hukuki meseleleri ele alma biçimleri ve çözüm önerileri de farklılık göstermektedir. Hiç kuşku yok ki kitapta yer alan konu başlıklarını her bir yazarın teker teker ele alması durumunda yazar sayısı kadar farklı görüş ortaya çıkacaktı. Kitaba katkıda bulunan yazarların düşünsel çeşitliliği, yazarların editörlerle olan akademik veya kişisel dostluklarının, onlara duydukları güvenin sonucunda biraraya getirilebilmiştir. Kitap bu anlamda Türkiye'de anayasa hukuku alanında nadiren gerçekleştirilen derleme kitaplardan biridir. Ama daha da önemlisi farklı düşünceleri ve yaklaşımları kapsayan çoğulcu yapısıyla diğer derleme kitaplardan ayrılmaktadır. Türkiye'deki derleme kitaplar aynı görüşteki yazarların işbirliğine dayanırken, bu derleme kitap, anayasa tartışmalarının fikirsel çeşitliliğini yazarlar düzeyinde de somutlaştırmayı başarmıştır. Bu nedenle kitabın bütün yazarlarına verdikleri destek, gösterdikleri güven ve sabır için en içten şükranlarımızı sunmayı bir borç biliriz.

...

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X