ISBN13 978-975-342-630-5
13x19,5 cm, 632 s.
Yazar Hakkında
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
LİSTE DIŞI
BASILMAYACAK
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Roberto Bolaño diğer kitapları
Uzak Yıldız, 2008
Katil Orospular, 2010
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Andrey Platonov
Muhteşem Vahşi Dünya
3. Basım
Liste Fiyatı: 140.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Roberto Bolaño
Vahşi Hafiyeler
Özgün adı: Los detectives salvajes
Çeviri: Peral Bayaz
Kapak Resmi: Jack Vettriano
Kapak Tasarımı: Emine Bora
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Kasım 2007

Latin Amerika edebiyatının en büyük isimlerinden Şilili yazar Bolaño, yirminci yüzyılın son dönemine damgasını vuran putkırıcı yapıtlarıyla öne çıktı. Eleştirmenlerce en önemli eseri sayılan, otobiyografik öğeler taşıyan romanı Vahşi Hafiyeler, varlığı şaibeli bir yeraltı edebiyat hareketinden artakalan iki şairin ülkeden ülkeye, yapıttan yapıta trajikomik maceralarını anlatıyor.

Roman bir yandan dönemin şiir ve edebiyat tartışmalarını aktarırken bir yandan da sosyal çevrenin analizini yapıyor. Bolaño Vahşi Hafiyeler'i "kendi kuşağıma yazdığım bir aşk mektubu," diye tanımlıyor, "kuşağım tüm gençler gibi aptal ve cömertti, elimizdeki her şeyi veriyor, karşılığında hiçbir şey beklemiyorduk. Şimdi bizden geriye hiçbir şey kalmadı... Latin Amerika toprağında yatıyor cesetlerimiz," dese de, yapıtıyla bu kişilere yeniden hayat kazandırıyor.

"Borges'in yazmak isteyeceği bir roman," diye tanımlanan kitap, sanat ile hayatı birleştiren çizginin üzerinde, vahşi, sert, derinlikli ve acıyla güldüren bir dille ilerliyor.

OKUMA PARÇASI

Başlangıç bölümü, s. 11-20.

2 Kasım

Nazik bir davetle damardan gerçekçilik akımına katılmam istendi. Kabul ettim elbette. Katılım merasimi yapılmadı. Böylesi daha iyi.

3 Kasım

Damardan gerçekçiliğin ne olduğunu pek iyi bilmiyorum. On yedi yaşındayım. Adım Juan García Madero. Hukuk fakültesinin birinci sömestrine kayıtlıyım. Ben hukuk değil edebiyat istiyordum, ama amcam çok ısrar etti, sonunda teslim oldum. Öksüzüm. Avukat olacağım. Amcama ve yengeme böyle dedim, ama sonra odama kapanıp bütün gece ağladım. Yani hiç değilse gecenin büyük bir bölümünde. Sonra da boynumu büküp şanlı Hukuk Fakültesi'ne girdim; ama bir ay sonra Felsefe ve Edebiyat Fakültesi'nde Julio César Álamo'nun yönettiği şiir atölyesine yazıldım. Böylece, damardan gerçekçilere, ya da gerçek damardancılara, hatta ara sıra aralarında kullandıkları deyimle gerçekaltıcılara katılmış oldum. Şimdiye kadar dört kez katılmıştım Atölye'ye ve hiçbir şey olmamıştı, tabii hiçbir şey derken ...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

H. Neyzen Ateş, İki ‘edebi’dedektif!, Radikal Kitap Eki, 9 Kasım 2007

(…) Roberto Bolano, Şilili olmasına karşın sadece Şili'nin değil, Latin Amerika edebiyatının önemli isimlerinden kabul ediliyor. Çocukluğunun geçtiği Meksika'dan Allende'yi desteklemek üzere Şili'ye doğru yola çıkan ama ne yazık ki Pinochet'nin yaptığı darbenin ertesi günü ülkesine varan, varır varmaz da Pinochet karşıtı direnişe katılmaya karar veren hareketleriyle de yazılarıyla olduğu kadar dikkat çekmeyi başarmış önemli bir isim Bolano. Pinochet döneminin önemli eleştirmenlerinden, edebi anlamda Şili'nin dünya okuyucusuna hitap etmeyi başarmış birkaç yazarından. Edebi anlamda yaptığı biçimsel denemelerle dikkat çeken bir yazar üstelik. Örneğin Vahşi Hafiyeler çoğul anlatıcılı olmasına karşın sürekli birinci tekil şahısta ilerleyen, bir şekilde anlatılanların 'de fakto' olmasalar da gerçek oldukları izlenimi vermelerini sağlayan etkileyici bir roman.

İlginç bir şair grubu ...

Devamını görmek için bkz.

Bülent Usta, “Damardan gerçekçi bir roman”, Birgün, 5 Şubat 2008

Metis, iki önemli kitap yayımladı bugünlerde. Çokça tartışılması gereken, aslına bakarsanız, Türkçeye kazandırılmış olması da oldukça gecikmiş iki yapıt. Biri, Şili'den bir romancı Roberto Bolano'nun Vahşi Hafiyeler adlı romanı, diğeri de edebiyat eleştirisi denilince akla ilk gelen isimlerden birisi olan Paul De Man'ın Körlük ve İçgörü adlı yapıtı. İkisi de Türkçeye çok geç kazandırılmış yazarlar. Örneğin Kafka'nın Türkçede daha yeni yayımlandığını düşünebiliyor musunuz? Ne büyük bir kayıp olurdu. Belki de Kafka olmaksızın pek çok eser ve yazar ortaya çıkmazdı ya da çıksa bile başka türlü, doğal olarak Kafka'yı bilmeyen bir yazar ve onun eseri olarak ortaya çıkardı. Kafka'nın edebiyatımıza, günümüzün en güçlü yerli yazarları kadar, belki de daha da fazla katkıda bulunduğunu düşündürecek çok fazla veri var elimizde. Kafka'nın Çek kökenli olması, onu salt Çek edebiyatçı olarak kabul etme...

Devamını görmek için bkz.

Sennur Sezer, “Darbenin sarstığı sanat”, Evrensel Kültür, Ekim 2008

Türkiyeli okurlar Latin Amerika’daki toplumsal ve siyasal hayata yabancı değildir. (Ülkemizin komşusu ülkelere duyduğumuz ilgiyle karşılaştırıldığında neredeyse bu uzak kıtayla akraba sayılırız. Bunun bir nedeni sanat ise (sinema ve edebiyat) öbür nedeni de 1960`lı yıllarda Latin Amerika’da yaşanan büyük sosyal ve siyasal çalkantılardır... Türkiyeli gençlik ve aydınların çoğu için, Güney Amerika imgesi, çıkarlarını emperyalistlerle birleştirmiş diktatörlerle halkın kurtuluşu için mücadele eden gerilla hareketleriyle örtüşür.

Güney Amerika edebiyatı ise (kıtadaki edebiyat akımlarının renkliliğiyle) yalnızca ortanın solundakilerin değil mistik edebiyattan hoşlananların da okuma zevkine yanıt verecek çeşitlilikteydi. Ve ünlü olduğu halde dilimize çevrilmemiş bir Latin Amerikalı şair/yazar düşünülemez: Pablo Neruda, Jorge Amado, Eduardo Galeano, Octavio Paz, Mario Vargas Llosa, Alejo Carpentier, Carlos ...

Devamını görmek için bkz.

Emre Ayvaz, “Geleceğin yazarı: Roberto Bolaño”, Kitap Zamanı, 1 Haziran 2009

Roberto Bolaño da tıpkı Sebald gibi kendi keşfedilişine şahit olamadan ölen yazarlardan ve aslında, ironik bir şekilde, keşfedilişinde erken ölümünün önemli bir payı var. Çeşitli ülkelerde, çeşitli işler yapıp çeşitli uyuşturucular kullanarak geçirdiği gençlik yıllarının ardından, kırklarının başında para kazanmanın yolunun şiiri bırakıp roman ve hikâyeler yazmak olduğunu anladığında, Bolaño'nun on seneden az vakti kalmıştı. 2003 yılında, karaciğer nakli için sırasını beklerken –üçüncü sıradaydı–, 50 yaşında öldü.

Türk okuyucusu da, dünyanın geri kalanı gibi Bolaño'yu 1998 tarihli büyük romanı Vahşi Hafiyeler'le tanıyor. (Bu kitaptan çok daha vaatkâr, uzun ve iddialı son romanı 2666 Türkçeye ne zaman çevrilir, çevirmeni de yine, hayranlık uyandırıcı bir sabır ve ustalıkla Vahşi Hafiyeler'in altından kalkmış olan Peral Bayaz mı olur, bilmiyorum.) Kitap, Juan Garc...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X