 | ISBN13 978-605-316-413-5 | 13x19,5 cm, 320 s. |
Liste fiyatı: 368.00 TL İndirimli fiyatı: 294.40 TL İndirim oranı: %20 {"value":368.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"11627","item_name":"Kim Korkar Toplumsal Cinsiyetten?","discount":73.60,"price":368.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et Diğer kampanyalar için |  |
|
| | Kim Korkar Toplumsal Cinsiyetten? Özgün adı: Who’s Afraid of Gender? Çeviri: Ezgi Sarıtaş Yayıma Hazırlayan: Savaş Kılıç, Melis Baysal Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Günümüzde “toplumsal cinsiyet” akademik bir tabir olmaktan çıktı; politik mücadelelerin, toplumsal korkuların ve küresel ideolojik savaşların merkezine yerleşti. Peki, nasıl oldu da bir zamanlar sosyal bilimlere ait olan bir kavram, dünyanın pek çok yerinde korku ve telaşın kaynağı haline geldi? Judith Butler, toplumsal cinsiyet kavramının nasıl yanlış anlaşıldığını, muhafazakâr çevreler tarafından nasıl bir “tehdit” olarak kurgulandığını ve bu korkuların iktidarlar tarafından nasıl kullanıldığını derinlemesine inceliyor. ABD’den Brezilya’ya, Türkiye’den Rusya’ya kadar çeşitli ülkelerde toplumsal cinsiyetin şeytanlaştırılmasının ardında yatan politik ve ideolojik dinamikleri açığa çıkarıyor. Toplumsal cinsiyetin ulusal güvenliği tehdit ettiği, aile kurumunu yok edeceği ya da insan doğasına, yani fıtrata aykırı olduğu iddialarının bir “fantazma” oluşturduğunu vurguluyor. Bu fantazmanın otoriter rejimlerce nasıl inşa edildiğini, nasıl yayıldığını ve aslında kimi koruyup kime zarar verdiğini sorguluyor. Umuyoruz ki kitap, daha adil bir dünya uğruna verilen mücadelede toplumsal cinsiyetin yerini hatırlatacak.  | İÇİNDEKİLER |
Giriş: Toplumsal Cinsiyet İdeolojisi ve Yıkım Korkusu
1. Dünya Sahnesi 2. Vatikan’ın Görüşleri 3. ABD’de Toplumsal Cinsiyete Yönelik Güncel Saldırılar 4. Trump, Cinsiyet ve Yüksek Mahkeme 5. Britanya’da Cinsiyet Meseleleri ve TERF’ler 6. Peki Ya Cinsiyet? 7. Toplumsal Cinsiyetin Ne? 8. Doğa/Kültür: Ortaklaşa İnşaya Doğru 9. Toplumsal Cinsiyet İkibiçimciliğinde Irkçılık ve Sömürgecilik Mirası 10.Yabancı Tabirler, yahut Çevirinin Verdiği Rahatsızlık
Sonuç: Yıkım Korkusu, Tahayyül Mücadelesi
Teşekkür
 | OKUMA PARÇASI |
Giriş: Toplumsal Cinsiyet İdeolojisi ve Yıkım Korkusu, s. 11-15 İnsan toplumsal cinsiyetten neden korkar ki? Yakın döneme değin bu ifade nispeten alışıldık sayılırdı, en azından Amerika Birleşik Devletleri’nde. Formlardaki o kutucuğu işaretlememiz gerekince çoğumuz üzerine çok düşünmeden işaretleyiveriyoruz. Bundan hoşlanmayanlar da var tabii, ya kutucuk seçeneklerinin artması ya tümden silinmesi gerektiğini düşünüyorlar, bu konuda kimsenin hisleri aynı değil. “Toplumsal cinsiyet”in kadınların yaşadığı eşitsizliği ele aldığını, hatta zaten “kadınlar” anlamında kullanıldığını zannedenler de var. “Eşcinsellik” anlamında üstü kapalı bir ifade olduğunu düşünenler de. “Toplumsal cinsiyet”in “cinsiyet” anlamında kullanıldığını sananlar da var, halbuki kimi feministler bu ikisini birbirinden ayırmış, “cinsiyet”i ya biyolojiyle ya doğumda tayin edilen yasal kimlikle, “toplumsal cinsiyet”iyse sosyokültürel oluş biçimleriyle ilişkilendirmiştir. Bununla birlikte, feministlerin yanı sıra toplumsal cinsiyet alanında çalışan diğer akademisyenler de hangi tanımların, hangi ayrımların doğru olduğu konusunda mutabakata varmış değil. Bu ifade üzerine süregelen sayısız tartışmanın gösterdiği üzere, toplumsal cinsiyeti hem tanımlama hem anlama konusunda başat hale gelmiş bir yaklaşım yok. Fakat “toplumsal cinsiyet ideolojisi karşıtı hareket” toplumsal cinsiyeti gücü ve etkisi korkutucu boyutlara varan yekpare bir bütünmüşçesine ele alıyor. En hafif tabirle söyleyey... Devamını görmek için bkz. |  |
 | ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Ali Bulunmaz, "Toplumsal cinsiyet psikozu yaratma uğraşı", Bianet, 12 Mayıs 2025 “Kimlik teorileri, düzenleyici rejimlerin enstrümanı olmaya eğilimlidir” diyen Judith Butler, iktidar ve şiddet konusuna yoğunlaşırken muktedirlerin nobranlığına dikkat çekip “değerli ve değersiz yaşamlar” ayrımının tehlikelerini sıralayarak hukukun, ahlakın ve adaletin hiçe sayılmasını kıyasıya eleştiriyor. Butler, kitaplarında özcülüğe karşı çıkarken hem şiddet savunusunun hem de iktidar eliyle yaratılan eşitsizliklerin yaşamı nasıl sekteye uğrattığını örneklerle açıklayıp baskının ve kısıtlamanın her zaman silahla, kolluk kuvveti marifetiyle ve ideolojik aygıtlarla gerçekleştirilmediğini psikolojik olarak da körüklenebildiğini hatırlatıyor. Nobranlığın bir başka şekli cinsiyetçilikle ve iktidarların kategorileştirmeleriyle hayat bulduğunu söyleyen Butler, mutlak kadın-erkek sınıflandırmasını bir örnek olarak gösterirken toplumsal cinsiyet tartışmasının tarafı hâline geliyor. Toplumsal cinsiyeti, hem kavramsallaştırıp hem de temellendirmeye uğraşanlar, bugünün popülist ve faşizme çalan muhafazakâr iktidarlarının hedef tahtasında. Bu kavramı ve savunucularını tehdit olarak görenler, “cinsiyetsizleştirme” ve “ailesizleştirme” gibi korkular yaratıp seslendiği ve beslendiği kitleyi diri tutmaya çabalıyor. Butler da söz konusu şeytanlaştırmanın politik, ideolojik, psikolojik ve sosyolojik zeminine indiği Kim Korkar Toplumsal Cinsiyetten? başlıklı... Devamını görmek için bkz. |  |
|