| ISBN13 978-975-342-234-5 | 13x19,5 cm, 280 s. |
Liste fiyatı: 230.00 TL İndirimli fiyatı: 184.00 TL İndirim oranı: %20 {"value":230.0,"currency":"TRY","items":[{"item_id":"1055","item_name":"Halûk’a Mektuplar","discount":46.00,"price":230.00,"quantity":1}]} |
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et |
Troya'da Ölüm Vardı, 1963 | Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, 1970 | Göçmüş Kediler Bahçesi, 1979 | Kısmet Büfesi, 1982 | Gece, 1985 | Kılavuz, 1990 | Narla İncire Gazel, 1993 | Ne Kitapsız Ne Kedisiz, 1994 | Altı Ay Bir Güz, 1996 | Öteki Metinler, 1999 | Lağımlaranası ya da Beyoğlu, 1999 | Susanlar, 2009 | Şiir Çevirileri, 2014 | Enis Batur’a Mektuplar ve Ankara Yazıları, 2024 |
Diğer kampanyalar için | |
|
| | Halûk’a Mektuplar Yayıma Hazırlayan: Halûk Aker Kapak Tasarımı: Semih Sökmen |
Kitabın Baskıları: | 1. Basım: Mayıs 2013 | 2. Basım: Ekim 2020 |
Halûk’a Mektuplar, Bilge Karasu'nun dostu, şair ve eleştirmen Halûk Aker'e otuz yıl boyunca yazdığı mektuplarla, 1980'den itibaren Halûk Aker'in ona yazdığı mektupları bir araya getiriyor. "Bir yazarın okuru karşısına çıkarmağa karar verdiği metinlerin dışında kalanlar, o yazarın daha iyi anlaşılmasına, yazarlığı dışında 'insan' olarak özelliklerinin bilinmesine yardımcı olabilir diye düşünüyorum," diyor Halûk Aker kitaba yazdığı sunuşta. Yazı süreçleri, ders hazırlıkları, okunan, çevirilen kitaplar; yaşam parçaları, zorluklar, sevinçler: Edebiyatımızın bu büyük ustasını daha yakından tanımak, mektupların ışığıyla yapıtlarına daha derinden bakmak isteyecek okurlar için... | İÇİNDEKİLER |
Bilge Ağabeyim
Yola Çıktım...
Muş Yolu
Deli Dolu Mektuplar
Muş Çok Uzakta
Burada, Ansızın
İnsanlar
İnsanlardan Arta Kalan
Acıyı Düşünmek
Denize Bakmak
Güç Mektup
Yorgunluk
Merak
Peter Pan
Karanlık Bir Yalı'ya
Çeviri Üzerine
Nâbizade Nâzım ve Tabiiyyun
Edebiyat Her Şeyimiz
Umudun Olduğu Yerde
Turgut Uyar... Gitmiş
Delibozuk
"Baba"ların Suçu
Anlaşmazlık
Eski Yazı
Yazı ile Yaşamın Dengesi
Beyoğlu Kokuyor
Anamın Yüreği Yorgun
Yazacak Adam Kesilmez
"Dolu Yazı" / "Yoğun Yazı"
Şişirilmiş Adlar
Tuhaf
Dertten Kurtulmak
Gece
Okumanın Zararları!
Görüşememek
Küçük Umut
Halit Ziya
Bunluk
Kitap Artık Bitti
Mozayik Yazı
Dengeyi Düzeltmek
"Kültür" Tam Gün
Yaşamaktan Yorulmak
Haber
Yazdığımın Belgeselliği
Side'nin Kokusu
Geçidin Dar Yeri
Kovuk
Avuntu Kapısı
İmgeler Kuramı
Tuhaf Bozukluklar
Füsun'un Yazısı
Edebiyatta Kapalılık
Güçlü Ot
Enis Kardeş
Türk Yazarlarını Okumak
Fazla Unutma
Kısmet Büfesi
Belirsizlik
Çözülmeyen Şeyler
Dostlarım Üzerine
Anayasaya Aykırı
Yalnızlık
"Büyük" Kitap
Gecikme
Tasarılar
Gelelim Kitaplara
İçimi Kemiren Kurt
Dağınıklık Duygusu
Kimler Dövünsün!
Denk Gelmedi
Poşete Girmek
Kemirici Dertler
Azla Yetinmek
Denize Giremedim
Cinayetin Azı Çoğu
Güven Telefon Etti
Taşınma
Kendini Unutmak
Acılar, Sevinçler
Çelişkiler Derinleşti
Mersin
Karasu Okuru
Frankfurt Üzerinden
Berlin'den
Oya
Ödül
Gece'nin Çevirisi
Yazılmasa da Kalır
Yolculuk
Ağrı Nöbetleri
Eziyet
Önümde Epey Sıkıntı
"Herşey Akıp Gider"
Telefonda Sesin
Açıklamalar
Notlar | OKUMA PARÇASI |
“Bilge Ağabeyim”, Halûk Aker, s. 11-14 Nasıl toparlarım da yazarım, kestiremiyorum. Yıllar sonra. Üstelik evinde oturmadığının bilinciyle... Bunları bırakıyorum... Şunu biliyorum, 14 Temmuz 95, yani ölümünün haberi, kolay olmadı benim için. Sonraki iki yıl nedense seninle uğraşıp durdum. Sabah gözümü açtığımda sen düşüyordun usuma. Gece yatağa girdiğimde gene öyle. Beklenmeyen bir şey değildi oysa. Son mektubunda belliydi her şey. Belki daha öncesinde de. Frankfurt'ta, evde, küçük odada fısıldıyordun bana. Gövdende olan kimi şeyler tedirgin ediyordu seni. "Bir küçük ot parçası ver de geveyim," diyordun. Sözün kısası biliyorduk olacakları. Gene de... gene de. Hani konduramamak var ya... Bilmezliğe gelmek de denemez mi? En son 1994 yazında Oya'yla birlikte sana uğradığımızda, bütün o "metin", "doğal" duruşunun ardında, söylenmeyen, açığa vurulmaktan sanki çekinilen, "bir tür tedirginlik" evin havasına sinmişti. Söylenmeyenin, konuşulmayanın üzerinde durmak, sanki ... Devamını görmek için bkz. | |
| ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER |
Serpil Gülgün, ''Gönderen: Bilge Karasu'', Milliyet Kitap Eki, Mayıs 2013 Pek yakında bir Bilge Karasu biyografisi okuyabilecek miyiz? ''Haluk’a Mektuplar'', evvelemirde okuruna bu soruyu sordurtuyor. Sonra da, acaba bu zorlu misyonu kim ya da kimler yerine getirir, getirebilirler mi, getirirlerse nasıl getirirler, akabinde Ortodoks Bilge Karasu okuru cephesinde neler yaşanır gibisinden sorular sökün etmiyor değil. İlk yapıtlarını 1950’li yıllarda vermeye başlayan Bilge Karasu’yu 1964 ile 1994 yılları arasına yayılan mektupları aracılığıyla kavramak ise, itiraf etmek gerekirse, tek kelimeyle heyecan verici ve sarsıcı. Neden derseniz, birincisi, Bilge Karasu’yu Bilge Karasu yapan “Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı”, “Göçmüş Kediler Bahçesi”, “Kısmet Büfesi”, “Narla İncire Gazel” ve “Gece” başta olmak üzere, külliyatının neredeyse tamamının yazım sürecinin izini sürüyorsunuz. Hem de, bü... Devamını görmek için bkz. | |
Ömer Erdem, ''Hüzün ve geometri'', Radikal Kitap Eki, 24 Mayıs 2013 Konuşmaktan çok üzerine tekrar tekrar düşünmek istediğim diğer kitap, Hâluk’a Mektuplar. Hüzün ne kadar yaratıcı ise Hilmi Yavuz’da, Karasu’da yazı ve hayat o denli geometriktir. Bu geometri, eldeki mektupları salt bir iletişim ve yazı türü olmanın ötesine taşır. ‘İki kişilik bir kişi olmanın güçlüğü’ sanki asıl yaratıcı faktördür mektuplarda ve Karasu, Aker’i bir tür kendi öteki hali olarak seçmiştir yazmak ve anlatabilmek bakımından. İyi bir yazar büyük bir yazar hiçbir zaman kendisini yazamaz. Onda bulduğumuz kendisine benzeyiş sadece anlamak kadar anlamlandırma eşiğini ilk atlamak için gereklidir. ‘Ama daha öyle şeyler var ki; toplum yapısının dışında, doğrudan doğruya insanın, tek insanın acıyla tek insanın yüreğini buran şeyler’ var der. Dipli bir okumayla, Karasu’nun özel yazarlık dünyasının ipuçlarının yokladığı alanları sezecektir okur. ‘İkinci v... Devamını görmek için bkz. | |
|