ISBN13 978-975-342-987-0
13x19.5 cm, 560 s.
Yazar Hakkında
İçindekiler
Okuma Parçası
Eleştiriler Görüşler
Liste fiyatı: 406.00 TL
İndirimli fiyatı: 324.80 TL
İndirim oranı: %20
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
Siegfried Kracauer diğer kitapları
Kitle Süsü, 2011
Tarih: Sondan Bir Önceki Şeyler, 2014
Polisiye Roman, 2019
AYIN ARMAĞANIAYIN ARMAĞANI
Yücel Kayıran
Son Akşam Yemeği
1. Basım
Liste Fiyatı: 140.00 TL yerine armağan
Diğer kampanyalar için
 
Siegfried Kracauer
Film Teorisi
Fiziksel Gerçekliğin Kurtuluşu
Özgün adı: Theory of Film
The Redemption of Physical Reality
Çeviri: Özge Çelik
Yayıma Hazırlayan: Orhan Kılıç
Kapak Tasarımı: Semih Sökmen
Kitabın Baskıları:
1. Basım: Mart 2015
2. Basım: Eylül 2022

Kracauer'in Film Teorisi, alanın kanonik metinlerinden biri. 1960'larda yayımlanan kitabın temelleri esasen daha erken bir tarihte, Kracauer'in "film estetiği" üzerine kitabı için aldığı notlarla 1940'larda atılıyor. Film Teorisi yazarın daha önce yayımladığımız iki kitabı arasında, “bir çağın tarihsel süreçte tuttuğu yer, o çağın kendisi hakkındaki yargılarından ziyade yalın ve yüzeysel dışavurumlarının analiziyle daha isabetle belirlenebilir” diyen Kitle Süsü ile, “son, nihai şeyleri felsefi veya teolojik sistemler aracılığıyla kavrayabileceğimize inanmadığı için geçici iç görülerle ilgilenen” Tarih: Sondan Bir Önceki Şeyler arasında düşünsel bir köprü kurar. Kitap şu sorunun peşindedir: Film deneyimi neye yarar?

"Sizde, bende ve insanlığın geri kalanında ortak olan şeylerle ilgili ufak anların, gündelik hayat boyutunu, bütün diğer gerçeklik tarzlarının matrisini oluşturduğu söylenebilir. Tam anlamıyla asli bir boyuttur bu. İnançları, ideolojik amaçları, özel girişimler ve benzerlerini bir anlığına bir kenara bıraksak bile, geriye gündelik hayatın beraberinde getirdiği üzüntüler ve sevinçler, anlaşmazlıklar ve bayramlar, istekler ve arayışlar kalır. Alışkanlığın ve mikroskobik etkileşimin bu ürünleri, yavaş değişen ve savaşlardan, salgınlardan, depremlerden ve devrimlerden sağ çıkan esnek bir doku oluşturur. Filmler, kompozisyonu mekâna, kişiye ve zamana göre değişen gündelik hayatın bu dokusunu keşfetmeye meyleder. Dolayısıyla hem verili maddi çevremizi takdir etmemizi hem de bu çevreyi dört bir yana doğru genişletmemizi sağlarlar. Dünyayı bilfiil evimiz yaparlar."

İÇİNDEKİLER
Sunuş
Miriam Bratu Hansen
Teşekkür
Önsöz

Giriş
1. Fotoğraf
Tarihsel İnceleme
İlk görüşler ve trendler
Güncel görüşler ve trendler
Sistematik Yaklaşımlar
Temel estetik ilke
Fotoğrafik yaklaşım
Yakınlıklar
Cazibeler
Sanat meselesi

I. Genel Özellikler
2. Temel Kavramlar
Mecranın Özellikleri
Başlıca İki Eğilim
Lumière ve Méliès
Gerçekçilik eğilimi
Biçimlendirme eğilimi
İki eğilimin çatışması
Sinematik Yaklaşım
Sanat Meselesi

3. Fiziksel Varoluşun Tesisi
Kaydetme İşlevleri
Hareket
Cansız nesneler
İfşa İşlevleri
Normalde görülmeyen şeyler
Bilinci afallatan fenomenler
Gerçekliğin özel tarzları

4. Bünyevi Yakınlıklar
Sahnelenmiş Olan
Tesadüfi
Sonsuzluk
Kesintisiz 24 saat
Geçiş hatları
Belirsiz Olan
Psiko-fiziksel karşılıklar
Temel kurgu ilkesi
"Hayatın Akışı"
Bir kere daha sokak
Sahne interlüdleri

II. Alanlar ve Unsurlar
5. Tarih ve Fantezi
Tarih
Zorluklar
Uzlaşımlar
Fantezi
Analiz şeması
Sahneleme tarzında fantezi
Sinematik araçlarla kurulan fantezi
Fiziksel gerçeklik çerçevesinde kurulan fantezi

6. Oyuncu Üzerine Notlar
Nitelikler
Varlık vurgusu
Kendiliğindenlik
Fizik
İşlevler
Nesneler arasında bir nesne
Tipler
Oyuncu olmayan oyuncu
Hollywood starı
Profesyonel oyuncu

7. Diyalog ve Ses
Giriş
İlk kuşkular
Temel gereklilik
Diyalog
Sözün rolü
Senkronizasyon tarzı
SES
Seslerin doğası hakkında
Simgesel anlamlara yaslanmak
Oynadığı rol
Senkronizasyon tarzı

8. Müzik
Psikolojik İşlevler
Arkaik dönem
Müzik, imgeler, seyirci
Estetik İşlevler
Yorumlayan müzik
Fiili müzik
Filmin nüvesi olarak müzik

9. Seyirci
Etkiler
Duyular üzerindeki etkiler
Azalan bilinç
Arasöz: Propaganda ve film
Rüya görmek
Doyum
Film ve televizyon
Hayata açlık
Hayat kavramının kendisi
Film – “hayatın ışıltılı çarkı”
Çocuksu kadiri mutlaklık
Rüyalar aleminden dönüş

III. Kompozisyon
10. Deneysel Film
Başlıca İki Film Tipi
Kökenler
Avangard hareketi
Avangardın paradigmatik niteliği
Avangard Niyetler
Tartışmalı hikâye
Sinematik dil
Fiziksel gerçeklik
“Sanatların en az gerçekçi olanı”
Avangard Trendler
Entr’acte
Ritim vurgusu
İçerik vurgusu
Sonuçlar

11. Olgusal Film
Giriş
Türler
Karakteristik özellikler
Araştırmanın kapsamı
Sanat Üzerine Film
Üç boyutlu doğallık kazanma
Deneyselcilik trendi
Belgesel trendi
Belgesel
Maddi gerçeklik ilgisi
Maddi gerçekliğe kayıtsızlık
Hikâyenin yeniden yükselişi

12. Teatral Hikâye
Grir
Biçim ve içerik
Sinematik olmayan bir hikâye biçimi
Kökenler ve Kaynaklar
Karakteristik Özellikler
İnsan etkileşimi vurgusu
Bileşik birimler
Ayrılabilen anlam örüntüleri
Amacı olan bir bütün
Uyarlama Girişimleri
"En harika şeyler"
İki alternatif
Sonuçlar
Açmaz
D. W. Griffith’in takdire şayan çözümsüzlüğü

13. İnterlüd: Film ve Roman
Benzerlikler
Film gibi roman da hayatı tüm doluluğuyla
sunmaya meyleder
Film gibi roman da sonsuzluğun peşindedir
Farklar
Biçimsel özellikler
İki dünya
Roman Uyarlamaları Üzerine
Sinematik nitelik farkı
Romanların içeriği
Sinematik uyarlamalar
Sinematik olmayan uyarlamalar

14. Buluntu Hikâye ve Epizot
Buluntu Hikâye
Tanımlar
Tipler
Epizot
Tanımlar
Tipler
Yapı
Bir çerçeveleme aracı

15. İçerikle İlgili Meseleler
İçeriğin Üç Veçhesi
Sinematik Olmayan İçerik
Kavramsal akıl yürütme
Trajik
Sinematik İçerik
Konu
Motifler

Sonsöz
16. Günümüzde Film
İçsel Hayatın Önceliği
Düşünsel Manzara
"Antik inançların harabeleri"
Vistalar
Boşluktan geçen ana yollar
Güçlük
Deneyim ve Malzemesi
"Gün batımının ışıltısı"
Erişim dahilindeki gerçeklik
Filmin nüfuz alanı olarak fiziksel gerçeklik
Fiziksel Gerçekliğin Kurtarılması
Farklı bir sanat
Gündelik hayattan anlar
Maddi kanıt
Aşağıdan yukarı
“İnsan Ailesi”

Kaynakça
Film Listesi
Dizin
OKUMA PARÇASI

Giriş, Fotoğraf, s. 73-76

Bu çalışma, her mecranın, kimi iletişim türlerine davetiye çıkarırken kimilerini de zora koşan kendine has bir doğası olduğu varsayımına dayanıyor. Bütün sanatların ortak noktalarına yoğunlaşan sanat felsefecileri bile bu tür farklılıkların varlığına ve olası etkisine değinmeden edemiyor. Philosophy in a New Key (Başka Telden Felsefe) kitabında Susanne Langer çekingen bir ifadeyle “içinde fikirlerimizi doğal bir biçimde tasarladığımız mecranın, bu fikirleri hem belli biçimlerle hem de belli alanlarla sınırlandırabileceğini” kabul ediyor.1

Fotoğrafik mecranın doğasını nasıl keşfedebiliriz peki? Sezgisel içgörüye dayanan fenomenolojik bir tanım meselenin özünü ıskalar. Tarihsel hareketler, çevresinden yalıtılarak oluşturulmuş kavramlar yardımıyla kavranamaz. Analizin daha ziyade fotoğrafın evrim süreci boyunca benimsenen çeşitli görüşlerden, öyle veya böyle reel eğilim ve pratikleri yansıtan görüşlerden inşa edilmesi gerek...

Devamını görmek için bkz.
ELEŞTİRİLER GÖRÜŞLER

Lora Sarı, "Sözü asla başrol yapma", Agos Kitap, 20 Mayıs 2015

Kracauer’in Film Teorisi sinema tarihinin başlangıcı olarak kabul edilebilecek fotoğraf ile başlar. Fotoğrafın tarihsel incelemesini yapan Kracauer, başlangıçta fotoğrafın anı yakalayan, gerçeği ve doğruyu yeniden üreten bir araç olarak algılandığını ve üretimlerin bu doğrultuda yapıldığını söyler. Fakat bu algı zamanla yerini estetik müdahaleye bırakır.

Film Teorisi’ni ‘demode’ olarak addedilmesine sebep unsurlardan biri Kracauer’in günümüzde yeri olmayan ‘fotoğraf bir sanat mıdır yoksa değil midir’ tartışmasına deyim yerindeyse kafayı takmış olmasıdır. Kracauer, fotoğrafı, gerçekliği aktaran ve sanatı etkileme işlevine sahip olan fotoğraf olarak ikiye ayırır. Gerçekliği ve yaratıcılığı/biçimlendirmeyi birbiriyle çatıştırır ve fotoğrafı “birbiriyle çatışabilen iki eğilimin müdahale alanı” olarak yorumlar. Ve sonuç olarak fotoğrafçının fiziksel gerçekliğe sadık kaldığı...

Devamını görmek için bkz.

Celil Civan, "Sinema, Modernlik ve Teori", Hayal Perdesi, Mayıs-Haziran 2015

Alman düşünür Siegfried Kracauer (1889-1966)’in sinemaya dair teorik yaklaşımını sergileyen uzun soluklu eseri Film Teorisi’nin (1960) ana argümanı filmin maddi gerçeklikle olan ilişkisi üzerine kurulur. Biçimsel bir bakış açısı yerine maddi bir estetik kaygısı güttüğünü söyleyen yazar, sinemayı edebiyat, resim, tiyatro gibi geleneksel sanat dallarından ayırır ve sinemanın kaynağının fotoğraf olduğunu söyler. Sinema tarihine geri gittiğimizde, kinetoskop, vitaskop, biyograf gibi aygıtların maddi gerçekliği daha dolaysız bir biçimde yakalamak amacıyla icat edildiğini düşündüğümüzde, Kracauer’in de çıkış noktası açık hâle gelir. Fotoğraf, fiziksel gerçekliği o güne değin olmayacak biçimde doğrudan gün yüzüne çıkarmış, sinemaysa bunu daha mümkün hâle getirmiştir. Kracauer’in sinemayı geleneksel sanatlardan ayırmasıyla, sinemayı fotoğrafa yaklaştırması birbirinden ilgisiz değildir....

Devamını görmek için bkz.

Coşkun Liktor, "Kracauer’in Film Teorisi" İleri Haber, 2 Nisan 2015

Film Teorisi: Fiziksel Gerçekliğin Kurtuluşu, Frankfurt Okulu kuramcılarından Theodor Adorno ve Walter Benjamin’in yakın arkadaşı Alman yazar, gazeteci, film ve kültür kuramcısı Siegfried Kracauer’in film araştırmaları alanında önemli bir yere sahip iki kanonik eserinden biri. Geçtiğimiz yıllarda Türkçe’ye kazandırılan Caligari’den Hitler’e: Alman Sinemasının Psikolojik Tarihi [1] adlı diğer kanonik eserinde Kracauer, sinema tarihi, siyasi tarih ve sosyal psikolojiyi harmanlayan kendine özgü bir yaklaşımla filmlerin içinden çıktığı toplumun psikolojik eğilimlerini yansıttığı ön kabulünden yola çıkarak Alman sinemasında Nazizmin yükselişinin izini sürüyordu. Gerçekçi sinema teorisinin temel taşlarından biri sayılan Film Teorisi: Fiziksel Gerçekliğin Kurtuluşu, Kracauer’in 1920-1933 yılları arasında Frankfurter Zeitung gazetesinde yazdığı, fotoğraftan dansa çeşitli kült...

Devamını görmek için bkz.

Alkan Avcıoğlu, "Film Teorisi nihayet Türkçe'de", Birgün, 3 Nisan 2015

Memleket gündemi her geçen gün daha boğucu hale geliyor. Belki de pek çoğumuz yaşanan olaylara isyan ederken “Bu olanlar sadece Türkiye’de olur” diyecek noktaya geliyoruz. Hayatını ve vaktinin büyük bir çoğunluğunu iktidarın ve devletin ideolojik aygıtlarının sürekli hor gördüğü kültür ve sanat arenasında geçirmeye çalışanlar için yeni bir mefhum değil bu. Daha bu hafta Julianne Moore’un oyunculuğunu kötü bulan ve bunu da hiç çekinmeden kendisine ileten zihinlerin sadece bizim ülkeden çıkabileceğini düşünmedik mi? İki hafta önce de bu köşede, ödül töreni canlı yayınında VTR mozaikleyen, paralı sinema kanallarında filmleri mozaikleyen yeryüzündeki tek ülke olduğumuzu yazmıştım.

Kültür ve sanatı yakından takip edenler benzer durumlara alışıktır. “Şu film sadece bizim ülkede vizyona girmiyor”, “Şu kitabın çevirisi sadece bizim ülkede çıkmadı” tarzı serzenişlerimiz boldur. Bu haft...

Devamını görmek için bkz.

Ertan Tunç, "'Klasikleri Niçin Okumalıyız?' – Film Teorisi: Fiziksel Gerçekliğin Kurtuluşu", otekisinema.com, 16 Nisan 2016

1960 yılında yayınlanan Film Teorisi: Fiziksel Gerçekliğin Kurtuluşu (Theory of Film: The Redemption of Physical Reality); Siegfried Kracauer’in, büyük bir kısmı 1920-1933 yılları arasında Frankfurter Zeitung'da çalıştığı dönemde yayınlanan derinlikli gazete yazılarından oluşan, 1963 tarihli Kitle Süsü (Mass Ornament: Weimar Essays) ve Alman Sineması’nın, özellikle Weimar dönemi “sokak filmleri”ne odaklanarak, tarihsel gelişimini, sosyo-politik ve psikolojik bağlama oturttuğu, o harikulade Caligari’den Hitler’e: Alman Sinemasının Psikolojik Tarihi (From Caligari to Hitler: A Psychological History of the German Film) adlı, 1947 yılında yayınlanan çalışmasıyla beraber, sanki bir tür üçleme oluşturur ve bu büyük ustayı daha yakından tanımak, birbirinden yaratıcı fikirlerini ve benzersiz düşünceleri...

Devamını görmek için bkz.
 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2024. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X