ISBN13 978-605-316-436-4
13x19,5 cm, 200 s.
Yazarın Metis Yayınları'ndaki
diğer kitapları
Kuş Diline Öykünen, 2004
Ağlayan Dağ Susan Nehir, 2007
Kış Uykusu, 2009
Başka Aşklar, 2011
Ara Tonlar, 2015
Güzel Ölümün Öyküsü, 2019
Arkası Mutlaka Gelir, 2020
Anatomi Dersi, 2022
Kuma Daireler Çizen, 2024
Bu kitabı arkadaşına tavsiye et
 

Hayatından bir gün, s. 7-8

Gün ilerlemişti, uzaklarda bir yerde, solucan misali kıvranan, büzülüp açılan şehir, çoktan çürük meyve kıvamını almış olmalıydı. Oturduğu kafe ya da sitede kullanılan yerel dille kafeterya, yabanlığın bile çekip alındığı toprağa kakılmış dev blokların arasında kaybolmuştu. Gökyüzü kımıltısızdı ya da ona öyle geliyordu. O boğucu yabancılık duygusu, etrafındaki her şeyi, gökyüzünü bile içine alacak kadar uçsuz bucaksızdı. Bir de uğultu vardı, başından beri buralardaydı, uğultunun ekşimsi, acı tadını alabiliyordu. Beyninin kafatasının içinde sağa sola koşturduğunu duyumsuyordu, belli ki bir çıkış yolu peşindeydi. Aklına geleni evirip çevirdi. Koşullar farklı olsa şüpheye kapılabilir miydi? Gerçi bu koşulların neler olduğunu bilmiyordu. Yalnızca farklı ya da başka koşullar diyebilirdi. İşte o durumda, ortasına düştüğü bu akıllara zarar neyin... neyin... yerleşimin diyelim, gerçekte var olduğundan, geçmiş zamanlarda, görece yakın ya da uzak zamanlar olabilir, insanların artlarında bıraktığı kimi izlerin şurada burada görülebileceğinden şüphe edebilirdi. İçerden bir küt sesi duydu. Belki de başka-farklı koşullar falan yoktu, dünya denen şey burada, etrafındaydı. Tabii, o uzun, upuzun zaman boyunca felaketin daha şiirsel temsil edilebildiği anlar da olmuştu.

Kaldı ki şüphe de etmiyordu, bu beton kalabalığında, “dümdüz ve boş” kelimelerinin neden aklına geldiğini merak ediyordu daha çok.

Masada duran çay bardağını ve eski çay tabaklarının acıklı bir taklidi olan plastik nesneyi inceledi. Kelimenin netameli anlamlarına takılmayıp kullanmayı göze aldı diyelim, dünyayla uzlaşabildiği söylenebilir miydi? Sitenin girişindeki, üstünde majiskül harflerle “My Beautiful Town” yazan –geceleri gazino gibi ışıklandırılıyordu– dev pano sözgelimi, allayıp pullamak maksadıyla konsa da çılgınlığın boyutlarını artırmaktan başka neye yarıyordu? Bir zamanlar ne olduğunu düşünüp duran bu toprak parçasının fiyakalı bir isim yamanarak faka bastırılamadığı, ışıklı garabetin ardında pusuya yattığı aşikârdı ve âleme tepeden bakan o viyadük göründüğünde kımıltısız gökyüzü de kayboluyordu.

Mesele de tam buydu, böyle şeyleri dert edip etmemekle ilgiliydi. Dünya karşınıza hangi kılıkta çıkarsa çıksın pişkin bir gülümsemeyle karşılamak gerekiyordu. Herkes hayatta kalmaya odaklanmıştı ne de olsa. Normal sayılıyor böyle şeyler, diye uyardı kendini.

İki ay önce kargo pantolonu ve salaş gömleğinin üstüne giydiği ince montla içinde kedisi Natali’nin bulunduğu kutuyu taşıyarak sitede belirdiğinden beri, buraya yerleşmiş ya da yerleşmiş numarası yapan site sakinlerinin arasına kazasız belasız karışmak için gayret sarf ediyordu.

 
 

Kişisel Veri Politikası
Aydınlatma Metni
Üye Aydınlatma Metni
Çerez Politikası


Metis Yayıncılık Ltd. İpek Sokak No.5, 34433 Beyoğlu, İstanbul. Tel:212 2454696 Fax:212 2454519 e-posta:bilgi@metiskitap.com
© metiskitap.com 2025. Her hakkı saklıdır.

Site Üretimi ModusNova









İnternet sitemizi kullanırken deneyiminizi iyileştirmek için çerezlerden faydalanmaktayız. Detaylar için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.
X